“Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin mutlak savunucusudur”
“Irak ile ortak hedefimiz, topraklarımızda ve bölgemizde hiçbir terör örgütünün faaliyet göstermemesi için müşterek çalışmaktır”
Başbakan Binali Yıldırım ve Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirdikleri ve bir saat süren baş başa görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı.
Başbakan Yıldırım, Irak’ın Türkiye için herhangi bir ülke olmadığını, Irak’la tarih, kültür, coğrafya gibi ortak değerlere sahip iki ülke olduklarını belirtti.
“GAYRİMEŞRU REFERANDUM ASLA TANINMAMIŞTIR”
Yıldırım, “Iraklı kardeşlerimizin sevinci bizim sevincimiz, üzüntüsü bizim üzüntümüzdür. Bu nedenledir ki Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin mutlak savunucusudur. Irak’ın birliğine halel getirecek en ufak bir gelişme karşısında tereddütsüz Irak’ın yanında yer aldık, yer almaya devam edeceğiz. Bu itibarla komşu ülkelerin, Irak merkezi hükümetinin, İran’ın, Türkiye’nin ve uluslararası toplumun neredeyse tamamının uyarılarına rağmen 25 Eylül’de Kuzey Irak bölgesel yönetiminin gerçekleştirdiği gayrimeşru referandum asla tanınmamıştır, kabul edilmemiştir.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, sorunların dayatmayla, tek taraflı oldubittilerle çözülemeyeceğinin bir kez daha görüldüğünü söyledi.
“ATILAN ADIMLARDA IRAK HÜKÜMETİ İLE BERABERİZ”
Yanlış hesabın Bağdat, Ankara ve Tahran’dan döndüğünü vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Irak hükümetinin, değerli kardeşim İbadi’nin liderliğinde referandumu takip eden günlerde gösterdiği kararlı duruş ve federal otoritenin sağlanması için attığı adımları takdirle karşılıyoruz. Atılan bu adımlarda Irak hükümeti ve devleti ile beraberiz. Kerkük’ün geri alınması ve vilayetin yüzyıllardır hüküm süren çok etnikli yapısına uygun yönetim ve güvenlik mimarisinin hayata geçirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Burada değişik etnik gruplara ait, Araplar, Türkmenler, Kürtler ve diğer etnik grupların, Asuri ve Ezidilerin barış içinde bir arada yaşaması en büyük arzumuz, dileğimizdir. Bu gayrimeşru referandum sonrasında Türkiye olarak biz de Iraklı kardeşlerimizin çağrısına uyarak aşamalı olarak bazı tedbirleri almış bulunuyoruz. Bundan sonra da alınması gereken her türlü tedbiri birlikte alacağız. Bunu yaparken şu konuya çok ama çok dikkat ettik. Masum insanlar bu referandumun sorumlusu değildir. Dolayısıyla burada yaşayan insanların bedel ödememesi için azami hassasiyeti gösteriyoruz.”
“IRAK’IN YANINDAYIZ”
Başbakan Yıldırım, “Bizim amacımız, referandum kararı alan idarecilerin aklıselime ve Irak Anayasası zeminine dönmesidir. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bir daha kendini ve Irak’ı yeni sorunlara sürüklememesi için her türlü tedbiri alma konusunda Irak’ın yanındayız.” diye konuştu.
Yıldırım, özellikle DEAŞ ile mücadelede ortaya koyduğu başarı ve referandum sonrası Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlanmasındaki kararlı adımlarından dolayı İbadi’yi kutladı.
MÜŞTEREK BAKANLIKLAR TOPLANTISI
Bundan sonraki ortak hedeflerinin, Irak ve Türkiye topraklarında, hatta Suriye topraklarında ve bölgede hiçbir terör örgütünün hayat bulmaması için daha fazla müşterek çalışmak olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bundan sonra iki ülke olarak üzerinde özellikle yoğunlaşacağımız konuların başında, ekonomik ilişkilerimizi daha da geliştirmek ve terör münasebetiyle tahrip olan Musul ve Kerkük başta olmak üzere Irak içindeki birçok bölgedeki imar faaliyetlerine daha fazla destek olmak gelmektedir. Gümrük kapılarının işletilmesi ve gümrük kapılarının sevk ve idaresi Irak Anayasası’na göre merkezi hükümetin işidir. Bu bağlamda Habur Gümrük Kapısı’nın da Irak yönetimine geçmesi konusunda gereken desteği sağlayacağız. Ayrıca petrol boru hatlarıyla petrol taşıma konusunda merkezi hükümet ile çalışmaya kararlıyız. Bundan böyle Irak ile başta ticaret hacmi olmak üzere karşılıklı yatırımların artırılması, her iki ülkenin imarı ve refahın sağlanması için daha yakın çalışma içinde olmayı arzu ediyoruz. Bu amaca yönelik Müşterek Bakanlıklar Toplantısı’nın en kısa zamanda Türkiye’de gerçekleşmesi konusunda mutabık kaldık.”