Yeni Sistem Millî İradenin Ülke Yönetimi Üzerindeki Gücünü Artıracak

Yeni Sistem Millî İradenin Ülke Yönetimi Üzerindeki Gücünü Artıracak

37. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan’da yapılması gereken değişikliğin, 2014’teki ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde gerçekleşmesi gerektiğini; ancak yaşanan hadiselerden dolayı Türkiye’nin buna imkân bulamadığını kaydederek, “15 Temmuz darbe girişimi, artık bu ihtiyacın ertelenemez, ötelenemez hâle geldiğini gösterdi. Meclis’te AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin anlaşmasıyla işte bugünkü Anayasa değişikliği ortaya çıktı. Gördüğünüz gibi, yeni yönetim sistemimiz gökten zembille inmiş değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 37. Muhtarlar Toplantısı’nda, Türkiye’nin 81 ilinden gelen mahalle ve köy muhtarı ile Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. 2 bin köy ve mahalle muhtarının katıldığı buluşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

“YASAL DÜZENLEMEYLE GELEN YASAL DÜZENLEMEYLE GİDER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında, Türkiye’nin, 11 gün sonra çok önemli bir seçim için sandığa gideceğine ve seçimin konusunun Anayasa değişikliği olduğuna işaret etti. Zahiren bakıldığında 18 maddelik bir Anayasa değişikliğinin kabulü veya reddi söz konusu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak içeriği itibariyle, Türkiye’nin yönetim sistemini değiştirecek olması bakımından, bu halk oylamasının tarihî bir önemi olduğunu söyledi.

Yeni sistemin en büyük özelliğinin, millî iradenin ülke yönetimi üzerindeki gücünü arttırması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğrudan halkın oyuyla göreve gelen insanlar olarak sizler, bunun anlamını çok iyi bilirsiniz. Kaymakam ve belediye başkanının yetkileriyle donatılmış bir muhtarın mahallesine getirebileceği hizmetleri düşünün; 16 Nisan’da işte buna benzer bir değişim gerçekleştiriyoruz. Fakat bunu anlamayanlar var. Ana muhalefetin başındaki zat, bunu anlamış değil. Geçenlerde bir konuşma yapıyor, ne diyor? ’17 Nisan’da muhtarlıkları Cumhurbaşkanı kapatabilir.’ İnanın böyle bir yalan makinesi ben görmedim. Bir defa muhtarların dahi nasıl seçildiğini bilmiyor. Tayyip Erdoğan nasıl seçildiyse muhtar da öyle seçiliyor, Sayın Kılıçdaroğlu. ‘Bir kararname çıkarır muhtarlıkları kapatır’ diyor. Yahu muhtarlar kararname ile gelmedi ki, muhtarlar yasal düzenlemeyle geldi. Yasal düzenlemeyle gelen yasal düzenlemeyle gider. Yasal düzenlemenin bağlı olduğu yer de Anayasadır” dedi.

“DEMOKRASİLERDE MUHALEFET ÇOK ÖNEMLİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet liderinin ‘Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Cumhurbaşkanı lokantaları da kapatabilecek’ sözünü de hatırlatarak, “Lokanta ile Cumhurbaşkanının ne işi var? Kaldı ki o mekanizmayı da bilmiyor, biliyor musunuz? Lokantayı eğer kapatacaksa, böyle bir merci varsa, belediyelerdir. Sayın Kılıçdaroğlu bunu da öğren, ben belediye başkanlığı da yaptım, bu işleri de iyi bilirim. Kim ne iş yapar, haberi yok. Böyle bir insana bu ülkede nasıl olacak da ana muhalefet teslim edilecek? Demokrasilerde muhalefet çok önemli… Muhalefet eğer gerçekten akıllı ciddi bir muhalefet yaparsa, iktidara güç katar. Ama muhalefet, muhalefetini doğru yapmazsa, hem kendi kaybeder, hem ülke kaybeder” ifadelerini kullandı.

“SEÇİMLERDE HALKIN ÖNÜNE İKİ SANDIK GELECEK”

Oylanacak yönetim sisteminde; Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştirilerek yürütme yetkisinin tek elde toplandığını, yapılacak seçimlerde halkın önüne iki sandık geleceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimden sonra Cumhurbaşkanı, hükûmetiyle birlikte ülkeyi yönetecek; Meclis, sadece kendisine ait olan yasama ve denetim görevleriyle asıl işini yapacak. Yargı derseniz, bağımsızlığının yanına tarafsızlığı da eklenmiş olarak görevini çok daha etkin bir şekilde yapmayı sürdürecek” diye konuştu.

16 Nisan’da yapılacak değişikliğin 2007 Anayasa değişikliğiyle başlatılan sürecin devam ettirilmesi anlamını taşıdığını ifade eden ve 2007’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin kendini millî iradenin üzerinde gören bazı güçler tarafından zorlama yöntemlerle engellenmesi üzerine kendilerinin de en büyük hakem olarak millete gittiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı seçiminin, her türlü baskıya ve manipülasyona açık Meclis’te değil, doğrudan sandıkta yapılmasını teklif ettik. O dönemin şartlarında ancak bu kadarına imkân bulabildik. Milletimiz o yıl, sağ olsun, hem yüzde 47 ile iktidarı bize verdi, hem de yüzde 69 ile bu değişikliği kabul etti” diye ekledi.

“YENİ YÖNETİM SİSTEMİ KENDİNİ GÖSTERE GÖSTERE GELDİ”

16 Nisan’da yapılması gereken değişikliğin, 2014’teki ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde gerçekleşmesi gerektiğini; ancak Gezi Olaylarından 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimine kadar o dönemde yaşanan hadiselerden dolayı Türkiye’nin buna imkân bulamadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz darbe girişimi, artık bu ihtiyacın ertelenemez, ötelenemez hâle geldiğini gösterdi. Meclis’te AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin anlaşmasıyla ki ben her iki genel başkana ve onlarla birlikte hareket eden milletvekillerine de teşekkür ediyorum, işte bugünkü Anayasa değişikliği ortaya çıktı. Gördüğünüz gibi, yeni yönetim sistemimiz gökten zembille inmiş değildir, uzun bir sürecin sonunda, kendini göstere göstere gelmiştir” şeklinde konuştu.

Hem 2011 seçimleri, hem 7 Haziran seçimleri boyunca bu konuyu gündeme getirdiğini ve destek istediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana muhalefet partisinin, sanki ömürlerinde ilk defa görüyor gibi meseleye yaklaşıyor olması, bunların ülkenin ve milletin gerçeklerinden ne kadar kopuk olduğunu göstermeye yeter” sözlerine yer verdi.

“TEK PARTİ DÖNEMİ ARTIĞI SİYASETÇİLERİ MÜZEYE KALDIRACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili olarak ana muhalefet partisi liderinin ‘kontrollü bir darbe girişimiydi’ ifadeleri ile darbe girişimini durduran şehitlerin ruhlarını muazzep ettiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen şehitlerimize hakaret etme yetkisini nereden buldun?” diyerek şunları ekledi: “Örtülü darbe ise, zerre kadar haysiyetin varsa, zerre kadar şahsiyetin varsa, çık dosyalarını ortaya koy, biz de gereğini yapalım. Siyasi hayatımda ne aldanan oldum, ne aldatan oldum. Bundan sonra da ne aldanan olacağız, ne aldatan olacağız, bizim anlayışımız bu. Ama dürüst ol, doğru ol, bu millete yalan konuşma. ‘Örtülü darbe girişimi’ diyorsun. Ben o gece geç saatlerde Yeşilköy’e indiğimde Atatürk Havalimanı’nda binlerce kardeşim, çağrıya uymuş, oraya gelmişti. Dediler ki yanılmıyorsam, ‘Saat 11:30 gibi Kılıçtaroğlu geldi ve ayrıldı.’ Niye ayrıldın oradan? Sonra öğrendik ki Bakırköy Belediye Başkanının evine gitmiş. Milletin arasında kalsaydın ya? Hani önceden ‘Darbe olduğu zaman tankın üzerine ilk ben çıkarım’ diyordun. Tank oradaydı, hani sen neredeydin? Bu iş lafla olmaz, yürekle olur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, 16 Nisan’da ‘evet’ çıksa bile bunu tanımayacaklarını ifade eden CHP’li bir milletvekilinin, ‘evet’ diyenleri ‘Samsun’dan çıkıp İzmir’de denize dökmekle’ tehdit etmesini de hatırlattı ve ilgili milletvekiline hitaben “Kimsin sen, önce haddi bil. Bu millet Yunan mı? Biz Yunanı denize döktük” diye konuştu.

CHP Gelen Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ilgili milletvekilinin açıklaması ile ilgili sadece ‘doğru bulmam’ dediğini aktaran ve CHP Genel Başkanına “Doğru bulmam deme, hemen kesin ihraç talebiyle bu adamı at. Atamıyorsun bu CHP gider. Bu nedir? Bunun adı bölücülüktür, bu ülkeyi parçalamaktır” şeklinde seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık kulağımızın duymadığı daha çok zırvaları var, onları da bilmiyorum. Lafa gelince demokratlığı, özgürlükçülüğü, halkçılığı kimseye bırakmazlar, ama milletin tercihlerine, milletin iradesine zerre kadar saygı duymazlar, itimat etmezler. Tabii milletimiz bunlara 16 Nisan’da dersini verecek. Biz, türlerinin son örneği olan bu tek parti dönemi artığı siyasetçileri müzeye kaldıracağız. Bunlar için daha fazla söz söylemek israftır, bizim inancımızda da israf haramdır.”



seers cmp badge