“Türkiye Gerekli Gördüğü Her Türlü Operasyonu Yapma Hakkına Sahiptir”

“Türkiye Gerekli Gördüğü Her Türlü Operasyonu Yapma Hakkına Sahiptir”

“UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı: Gastronomi Kenti Gaziantep” programına katılarak bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, kendisine yönelik her tehdide ve saldırıya karşı cevabını, katbekat fazlasıyla veriyor, vermeye devam edecek. Geldiğimiz yer, artık bir meşru müdafaa durumudur. Hiç kimse, Türkiye’nin, kendisine yönelik terör eylemleri karşısında meşru müdafaa hakkını sınırlayamaz, bunu kullanmasına engel olamaz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zengin bir mutfağa sahip olan Gaziantep’in; gastronomi dalında, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmesi vesilesiyle düzenlenen programa katıldı. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen, sanat, siyaset ve iş dünyasından çok sayıda davetlinin hazır bulunduğu “UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı: Gastronomi Kenti Gaziantep” programında Cumhurbaşkanı Erdoğan davetlilere hitaben bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında 17 Şubat akşamı Ankara’da meydana gelen bombalı saldırıda hayatını kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri personeline ve vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifa diledi, şehit aileleri başta olmak üzere milletimize başsağlığı temennisinde bulundu.

“KİMSE TÜRKİYE’NİN MEŞRU MÜDAFAA HAKKINI SINIRLAYAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında terör örgütleri ve buna bağlı olarak gündemdeki bazı gelişmeler ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Terör örgütlerinin ve teröristlerin amacının, bu tür eylemlerle, can kaybına yol açmanın yanında, hatta onun da ötesinde, propaganda yapmak olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette hiçbir şey olmamış gibi davranmayacağız. Acımızı yaşayacak, telinimizi yapacak, üzerimize düşenleri hassasiyetle yerine getireceğiz. Ama terörün gündemimizi kendi istediği gibi belirlemesine, ipotek altına almasına da izin vermeyeceğiz” dedi.

Devletin ilgili tüm yetkilileri olarak, bu olayın hemen ardından yapılan toplantılarla meseleyi değerlendirip bazı kararlar aldıklarını ve bu kararları adım adım uygulamaya başladıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür durumlarda alınan her kararın, başlatılan her uygulamanın, kamuoyuyla paylaşılmasının mümkün olmadığını belirtti ve ekledi: “Ancak şundan emin olunuz: Türkiye, kendisine yönelik her tehdide ve saldırıya karşı cevabını, katbekat fazlasıyla veriyor, vermeye devam edecek. Geldiğimiz yer, artık bir meşru müdafaa durumudur. Hiç kimse, Türkiye’nin, kendisine yönelik terör eylemleri karşısında meşru müdafaa hakkını sınırlayamaz, bunu kullanmasına engel olamaz.”

Türkiye’nin, karşı karşıya olduğu tehditlerle mücadelede; Suriye’de ve terör örgütlerinin yuvalandığı her yerde, gerekli gördüğü her türlü operasyonu yapma hakkına sahip olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun, ülkelerinin toprak bütünlüğüne hâkim olamayan devletlerin egemenlik haklarıyla bir ilgisi kesinlikle yoktur. Tam tersine bu durum, Türkiye’nin egemenlik haklarına sahip çıkma iradesiyle ilgili bir durumdur. Ülkemizin bu hakkını engellemeye yönelik tavırları, kimden gelirse gelsin, doğrudan Türkiye’nin varlığına yönelik bir girişim olarak kabul ediyoruz” diye konuştu.

“SALDIRILARI KAYNAĞINDA BERTARAF ETMEKTE KARARLIYIZ”

“Suriye’de yarım milyona yakın insanın katledilmesi karşısında kılını kıpırdatmayanların, Türkiye’nin meşru müdafaa hakkını kullanması karşısında tepki göstermeleri, verdiğimiz kayıplardan sonra, açıkçası umurumuzda değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; angajman kurallarını, sadece kendisine yönelik fiili saldırılarla sınırlı olmaktan çıkarıp, PYD ve DAEŞ başta olmak üzere, her türlü terör tehdidini kapsayacak şekilde genişletme hakkını kullanacağını da ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hiçbir vatandaşının canının; herhangi bir Avrupalının, Amerikalının, Rusun veya bir başka ülke vatandaşınınkinden daha az değerli olmadığını vurguladı ve şöyle dedi: “Aynı şekilde Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Ukrayna’da ve dünyanın çeşitli bölgelerinde katledilen hiçbir mazlumun canı da, Batı ülkelerindeki insanların canından kıymetsiz görülemez. Bu ülkeler, kendi vatandaşlarına yönelik saldırılar karşısında çok şiddetli tepki verirken, Türkiye’ye sadece sabır ve metanet telkin etmeleri, samimiyetsizliktir.”

Türkiye’nin; topraklarına, vatandaşlarına, birliğine ve beraberliğine yönelik tüm saldırıları, gerekirse kaynağında bertaraf etme kararlılığında olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Dünyanın diğer ucundan gelip, DEAŞ’la mücadele bahanesiyle Suriye’de eli kanlı rejimin payandalığını yapanların, Türkiye’yi, maruz kaldığı tüm tehditlere ve saldırılara rağmen, kendi sınırlarına hapsetme çabası gülünçtür. Bölgede kendi varlıklarını izah edemeyenler, Türkiye’nin topraklarını ve vatandaşlarının can güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonlarına saygı duymak zorundadır. Nefsi müdafaa konumundayken, karşımıza kim çıkarsa onu terörist kabul eder ve ona bu şekilde davranırız; bunun da böyle bilinmesini istiyorum.”

“TERÖRÜN GÜNDEMİMİZİ İPOTEK ALTINA ALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Terörün kendi gündemini dayatarak esir almasına izin vermeyeceklerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, Gaziantep’in; UNESCO’nun dünya çapında 18 kenti dâhil ettiği Gastronomi Şehri unvanı almasından dolayı Gazianteplileri tebrik etti. Gaziantep’in, bu unvanı, dünyada belki de en fazla hak eden bir şehir olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın pek çok ülkesine, pek çok şehrine gitmiş birisi olarak söylüyorum; Gaziantep’in gastronomi alanındaki zenginliği, bırakın şehirleri, dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazladır.”

Türkiye’nin pek çok şehrinin mutfaklarının da malzeme, pişirme, tat ve sunum bakımından başka zenginlikleri olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii, Gaziantep’in, şehir olarak müstakil bir gastronomi zenginliğine sahip olmasıyla, diğer bölgelerimizden farklı bir yerde durduğunu belirterek, hakkını da teslim etmemiz gerekiyor” dedi ve Gaziantep’in bu yemeklerini nesilden nesile aktararak geçmişten bugüne taşıyan, ‘güzel yemek yapan ev kadını’ anlamına gelen ‘kerdivan’lara teşekkür etti.

Televizyon kanallarındaki yarışma programlarına değinen ve bunlardan bazılarını ‘anlamsız’ olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların yerine, Gaziantep başta olmak üzere, ülkemizin çeşitli bölgelerinden ninelerin, kız ve erkek torunlarına, geleneksel mutfaklarına ait yemekleri yapmayı öğrettiği bir yarışma programı olsa, inanıyorum ki çok daha ilgi çeker, daha faydalı olur” teklifinde bulundu.

“GAZİANTEP MUTFAK KÜLTÜRÜ, SAHİP OLDUĞU MUAZZAM MEDENİYET BİRİKİMİNİN SADECE BİR KISMINI OLUŞTURUYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’in mutfak kültürünün, sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir kısmı olduğuna, bunun yanında şehrin kadim dönemlerden beri bölgede kurulmuş tüm medeniyetlerin, tüm kültürlerin, tüm devletlerin birikimlerinin zenginliği üzerinde oturduğuna işaret etti ve şehrin bugünkü önemli misyonuna ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Avrupa’dan Orta Asya’ya, Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar bölgede varlık göstermiş her medeniyetin mirasına, büyük bir alicenaplıkla sahip çıkan, yaşatan Gaziantep, bugün de aynı geniş yürekliliği gösteriyor. Gaziantep, sahip çıkıp bağrına bastığı 350 bin Suriyeli göçmeninin, muhacirinin, hiçbir kötü görüntüye, hiçbir mağduriyete, hiçbir istismara meydan vermeden, şehir sınırları içinde hayatını sürdürmesini sağlıyor. Ben Gaziantep’in, bu Ensar bilinciyle, yani yardım edenler kucaklayanlar biliciyle sahip çıkmalarına şahsım ve milletim adına özellikle teşekkür ediyorum. Avrupa’nın dünyanın o dev görünen ülkeleri bin kişiyi, beş bin kişi, on bin kişiyi ülkelerine kabul edemezken benim Gaziantep’imin 350 bin kişiyi alması, yedirmesi, giydirmesi okutması, eğitimini vermesi her türlü takdirin üzerindedir. Gaziantep merkezli sivil toplum kuruluşlarımızın, şehirdeki misafir kardeşlerine sahip çıkmanın yanında, sınırlarımızın ötesinde de çok önemli, çok başarılı hizmetler gerçekleştirdiklerini biliyorum. Bu örnek tutumları için de Gaziantep’i, Gaziantepimizin yöneticilerini, sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcilerini, Gazianteplileri ayrıca tebrik ediyorum.”

Türkiye’nin 81 ilinden sadece biri olan Gaziantep’in sahip çıktığı sığınmacı sayısının yüzde 1 düzeyinde bir mülteci akınına maruz kalan kimi ülkelerin verdiği tepkilere dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye büyük bir ülke, Türkiye büyük bir millet. Zaten meseleye böyle baktığımızda, Gaziantep’in fedakârlığı ve başarısı çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu süreçte Antep’in, gazilik unvanına, iyiliğe ve vefaya dair sayısız yeni ve güzel unvan eklediğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, UNESCO’nun “Yaratıcı Şehirler Ağı” programında, gastronomi yanında, el sanatları, halk sanatı, dizayn, sinema, edebiyat, müzik, görsel sanatlar başlıklarının da yer aldığına değinerek Gaziantep’in gastronomi alanında rüştünü ispat ettiğini belirtti. Bu kriterlerde öne çıkan pek çok şehrimizin olduğunu ve şehirlerden de benzer başarılar beklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız Türkiye, sadece UNESCO’nun bir projesindeki başlıkları konuştuğumuz şu hususta dahi, mukayese kabul etmez güzellikleriyle, birikimiyle her yerin önüne geçiyor. Gerçek Türkiye fotoğrafı işte budur” dedi.

“TÜRKİYE, YANI BAŞINDA YAŞANAN SAVAŞLARA RAĞMEN HÂLÂ DÜNYANIN EN GÜVENLİ ÜLKELERİNDEN BİRİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Birileri ısrarla ülkemizi terörle, terör eylemleriyle, güvenlik sorunlarıyla eş tutmaya, böyle bir algının içine yerleştirmeye çalışıyor. Ülkemizde bu tür sorunlar yok mu? Elbette var. Ama Batı ülkelerindeki metropoller başta olmak üzere, dünyanın her yerinde benzeri sorunlar var. Bu konular gündeme geldiğinde, diğerlerini görmezden gelip Türkiye’yi odağa yerleştirmek kesinlikle objektif değildir, doğru değildir. Bugün Türkiye, yanı başında yaşanan savaşlara, küresel terör örgütlerinin doğrudan hedefinde olmasına rağmen, açık söylüyorum, hâlâ dünyanın en güvenli ülkelerinden biridir. Birileri gözlerini kapatıyor, arkasını dönüyor diye Türkiye’nin güzellikleri ortadan kalkmıyor. İşte Türkiye yerli yerinde duruyor. Tüm güzellikleriyle, tüm ihtişamıyla, tüm imkânlarıyla; İstanbul’uyla, İzmir’iyle, Antalya’sıyla, Gaziantep’iyle, Rize’siyle; 79 milyon vatandaşı, 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla Türkiye, tüm kardeşlerinin, tüm dünyanın hizmetindedir. Biz, yaşadıklarımızın bir imtihan olduğu bilinciyle, yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını; Gaziantep’i, ‘UNESCO Gastronomi Şehirleri’ arasında yer alması sebebiyle tebrik ederek, bu çalışmada emeği geçen ve katkısı bulunanları kutlayarak tamamladı.

enerji petrol medya -TÜRKİYE- HABER GAZETESİ  - TÜRKİYE  - HABERLERİ - EKONOMİ (7)



seers cmp badge