“Ateşe Körükle Gitmek Kimsenin Yararına Değildir”

“Ateşe Körükle Gitmek Kimsenin Yararına Değildir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesince kendisine verilen “Fahri Doktora” takdim töreninde yaptığı konuşmada Türkiye-Rusya ilişkilerine değinerek, “Türkiye, başından bu yana egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik tehditlere müsamaha gösteremeyeceği noktasında açık ve net olmuştur. Bizim bu hadiseyi tırmandırma amacımız kesinlikle bulunmamaktadır. Diplomasi ve diyalog kanallarının işletilerek, sağduyunun galip geleceğini umuyorum” dedi.

Resmî bir ziyaret gerçekleştirmek üzere Katar’da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Üniversitesi’nde, kendisine tevcih edilen fahri doktora unvanı için düzenlenen törene katıldı.

“TÜRKİYE VE KATAR GÜCÜNÜ ORTAK TARİH VE KÜLTÜRDEN ALAN MÜKEMMEL İLİŞKİLERE SAHİPTİR”

Katar Üniversitesi’nde gerçekleşen, üniversite yöneticileri, öğretim üyeleri ve öğrencilerinin yanı sıra davetlilerin de katıldığı törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı. Konuşmasına, kendisine tevcih edilen fahri doktora unvanı için Katar Üniversitesi yönetimine ve ziyareti esnasında gösterdikleri misafirperverlik için Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl Sani’ye teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Katar’ın, gücünü ortak tarihlerinden kültürlerinden alan mükemmel ilişkilere sahip iki kardeş ülke olduğunu belirtti ve “Devletlerimiz ve halklarımız arasındaki ilişkilerin her geçen gün daha da gelişmesinden büyük memnuniyet duyuyorum” dedi.

Katar’ın istikrarını ve güvenliğini, Türkiye’ninkinden ayrı görmediklerini belirten ve Katar’ın siyasi, ekonomik, kültürel alanlarda bölgesinde öne çıkmasından Türkiye olarak iftihar ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geleceğimiz olan siz gençlerin de katkısıyla, çok daha güzel yarınlara doğru yürüdüğümüze inanıyorum” diye konuştu.

“TÜRKÇEYLE BİRLİKTE ÜLKEMİZİN KÜLTÜRÜNÜ, TÜRKİYE’DE YAŞAYARAK ÖĞRENİN”

Katar Üniversitesi’nde bir Türkoloji bölümünün açılması ile ilgili başlatılan girişim için üniversite yönetimine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katarlı gençlere hitaben, “Ben sizlere bir adım daha ötesini teklif ediyorum: Türkçeyle birlikte ülkemizin kültürünü, gelin, Türkiye’de yaşayarak öğrenin” diyerek onları Türkiye’de eğitim almaya davet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Katar üniversiteleri arasındaki ilişkileri geliştirmek istediklerini söyleyerek, Türkiye’deki ilgili kurumların ve üniversitelerin bu doğrultuda her türlü desteği vermeye hazır olduğunu açıkladı.

Dünyanın çok çetin bir dönemden geçtiğine ve her iki ülkenin yer aldığı bölgenin ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeyi bu noktaya getiren gelişmelerin iyi anlaşılması, analiz edilerek dersler çıkarılması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin, tarihî ve coğrafi özellikleriyle, birden fazla fay hattının kesişim noktasında bulunan bir ülke olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi güvenliğimiz ve geleceğimizle birlikte, bölgemizdeki tüm dostlarımız ve kardeşlerimiz için de sağlam bir duruş ortaya koymaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“TERÖR ÖRGÜTLERİ BAHANE EDİLEREK, MAZLUM SİVİL HALKA SALDIRILAR DÜZENLENİYOR”

Türkiye’nin güneyinde uzun sınır boylarının olduğu Suriye ve Irak’ta yaşanan müessif olayların her gün daha da tırmandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fakat buralarla hiç ilgisi ve alakası olmayanların adeta buralara gelip girmelerini anlamak mümkün değil. Eğer terör örgütleri ile mücadele ise; eyvallah, bunu beraber yapalım. Ama terör örgütleri bahane edilerek oradaki mazlum sivil halka saldırılar düzenleniyorsa mağdur insanlar üretiliyorsa orada düşünmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Batı dünyasının maruz kaldığı ekonomik sorunlarla, Arap dünyasında başlayan değişim sürecinin zamanlamasının kesişmesinin, Akdeniz havzasında yaşanan sorunlara etkin ve hızlı çözümler üretilebilmesini daha da zorlaştırdığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Avrupa’da bazı çevrelerin, yaşadıkları ekonomik sıkıntılara olan tepkilerini, Müslüman azınlıklara ve göçmenlere yöneltmeleri ise, yeni sorunlara yol açıyor. Bugün Avrupa, ırkçı ve İslamofobik eğilimler karşısında tarihi bir imtihan veriyor. Bu imtihan, Avrupa ülkelerinin sınırlarına dayanan Suriye kaynaklı göç krizi nedeniyle daha güçleşti. Bu endişe verici tablo karşısında Türkiye, itidal ve sorumluluk sahibi bir yaklaşım sergileyen, bunu herkese tavsiye eden bir “âkil” bir ülke konumdadır. Bu tutumumuzu, tüm tahrik ve kışkırtma çabalarına rağmen sürdürdüğümüzün altını özellikle çizmek istiyorum.”

“TÜRKİYE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE YÖNELİK TEHDİTLERE MÜSAMAHA GÖSTEREMEYECEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye hava sahasını ihlali sebebiyle Rus savaş uçağının düşürülmesi ve ardından yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’den kalkan ve 5 dakika içinde 10 kez ikaz edilmelerine rağmen Türkiye topraklarına doğru ilerlemeyi sürdüren ve o anda milliyeti bilinmeyen iki savaş uçağının, Türkiye sınırından içeri girdiğini, birinin tekrar Suriye topraklarına dönerken, diğer uçağın devriye görevi yürüten Türk F-16’ları tarafından, Türkiye sınırları içinde vurularak düşürüldüğünü hatırlattı ve şu açıklamaları yaptı: “Olayın ardından bu uçağın Rusya’ya ait olduğu anlaşıldı. Türkiye, başından bu yana egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik tehditlere müsamaha gösteremeyeceği noktasında açık ve net olmuştur. Zira geçen yıl Karadeniz’de yine hava sınırlarımız yaklaşık 15 dakika süreyle ihlal edilmiştir. Birinci hava sahası ihlalınde kendilerini uyardık. Telefonla bizzat kendim aradım konuştum. Dediler ki ‘ Herhalde burada bir ihmal ve yanlışlık var. G-20 Toplantısı’nda bizzat Sayın Putin’le bunları konuştuk. Orada farklı bir yaklaşım gösterdiler; ki burada söylemem doğru olmaz. Bundan sonra olmayacağını söylediler. ‘İkinci defa tekrar oldu’ dedim. ‘Haberim yok’ dedi ve arkadaşlarına dönüp onları uyardı. G-20’nin ardından bu olay oluyor. Şimdi bunu anlamak mümkün değil. Her ülke, her millet hangi güce sahip olursa olsun, karşısındaki millete saygı duymalı, onun onuru ile oynamamalıdır. Kaldı ki bizimi iki ülke olarak stratejik iş birliğimiz var. Bu kadar yakın ilişki içindeyiz. Suriye’de 400 bine yakın insanı öldüren zalim ve katil Esed’in ülkesinde sizin ne işiniz var? Biz ‘zulme rızanın zulüm olduğuna’ inanıyoruz. Burada bir zulüm var; eğer siz onlarla beraber hareket ediyorsanız ona ortak olmuş olursunuz. Maalesef görmemezlikten geldiler ve bu olay oldu”

“ANGAJMAN KURALLARI UYGULANDI”

Yaşanan hadisenin, Türkiye’nin Suriye kaynaklı tehditlere karşı önceden ilan ettiği angajman kurallarının otomatik olarak uygulanmasından ibaret olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özel olarak herhangi bir ülkeyi hedef almamız söz konusu değildir. Bizim bu hadiseyi tırmandırma amacımız kesinlikle bulunmamaktadır. Diplomasi ve diyalog kanallarının işletilerek, sağduyunun galip geleceğini umuyorum. Ateşe körükle gitmek kimsenin yararına değildir.

Türkiye ile Rusya, önlerinde gerçekten çok büyük iş birliği potansiyelleri olan iki ülkedir. Biz şu ana kadar duygusal davranmadık bundan sonra da davranmayacağız. Biz uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa o diplomatik dille hareket edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

“RUSYA BÖYLE DEVAM EDERSE, KENDİ TEDBİRLERİMİZİ ALACAĞIZ”

Bu sorunun ne iki ülke arasındaki mevcut ilişkilere ne de sahip oldukları potansiyele daha fazla zarar vermesini istemediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın; Türkiye’nin haklı olduğunu tüm dünyanın kabul ettiği bir konuda verdiği orantısız tepkileri üzüntüyle takip ettiklerini söyledi. Bu tepkilerin devam etmesi durumunda, kendi tedbirlerimizi almak mecburiyetinde kalacaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile büyük gayretler sonunda tesis edilen iyi ilişkilerin irtifa kaybetmesine razı olmadıklarını, Rus tarafının da en kısa sürede aklıselime dönerek, bu çizgiye geleceğine inandığını dile getirdi.

“DAEŞ PETROLÜNÜ RUSYA VATANDAŞI ALIP SATIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “DAEŞ terör örgütünün petrollerini Türkiye’nin satın aldığını söylemek gibi bir iftiranın içine girmek ve böyle bir iftirayı Türkiye’ye atma hakkına kimse sahip değildir. Türkiye bir terör örgütünden petrol alacak kadar ahlaki değerlerini kaybetmemiştir. Paris’te de söyledim; bu iftirayı atanlar bunu ispat etmek durumundadır. Bunu ispat ettikleri anda ben Cumhurbaşkanlığı koltuğunda bir dakika durmam. Ancak iftirayı atanlar da oturdukları koltukta durmamaları gerekir. Çünkü dürüst siyaset bunu gerektirir. Biz bugüne kadar böyle geldik.”

Türkiye’nin bugüne kadar petrol ve doğal gaz aldığı ülkeler olarak Rusya, Azerbaycan, İran, Kuzey Irak, Katar, Cezayir ve Nijerya’nın isimlerini sıralayan “Bizim nereden ne aldığımız belli” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem Rus vatandaşı ve aynı zamanda Suriyeli olan George Haswani DAEŞ’ten petrolü alıp Suriye rejimine ve aynı zamanda farklı ülkelere satan kişidir. Bunlar belgelidir, şu anda listede vardır” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesi -A143 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesi -A144 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesi -A148 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesi -A149

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesi -A151 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesi -A155 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesi -A146 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Üniversitesi -A145

enerji petrol medya -TÜRKİYE  -  Bursa

 



seers cmp badge