Türk Tipi Başkanlık Sistemini Dünyaya Bir Örnek Olarak Sunalım

Türk Tipi Başkanlık Sistemini Dünyaya Bir Örnek Olarak Sunalım

CNN Türk-Kanal D ortak yayınında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum hakkında “Benim derdim şu; biz diyorum eveti yüzde 60’ların üzerinde taçlandıralım. Çünkü bunu bu şekilde taçlandırdığımız zaman aynen o parlamentodaki o gücü bu defa yeni yönetim sisteminde de yakalamak suretiyle Türk tipi başkanlık sistemini dünyaya bir örnek olarak sunma fırsatını yakalarız. O bakımdan bunu çok önemsiyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınına konuk oldu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğan TV Ankara Temsilcisi gazeteci Hakan Çelik’in, Anayasa değişikliğine ve gündemdeki gelişmelere ilişkin sorularını cevapladı.

“EVET OYLARI HER GEÇEN GÜN ÖNDE VE YÜKSELEREK DEVAM EDİYOR”

Anket sonuçlarıyla ilgili bilgi paylaşıp paylaşamayacağı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Buralarda rakamları şu anda vermek doğru olmaz ancak ben şunu söyleyeyim, yoğun bir kampanya sürecinin içerisindeyiz. Televizyonlarda, sosyal medyada bu çalışmalar devam ediyor ve bundan sonraki süreçte de şu kalan 24 günü bu şekilde, en ideal şekliyle değerlendireceğiz. Fakat yaptığımız son anketlerde de gördüğümüz durum tespit, yani ‘evet’ oylarının her geçen gün önde ve yükselerek devam ettiğidir. Burada bizim asıl hedefimiz bu yükselen ‘evet’ oylarının çok daha yükselmesi.”

“EVETİ YÜZDE 60’LARIN ÜZERİNDE TAÇLANDIRALIM”

Hükûmetin ve cumhurbaşkanının işinin başında olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kasım 2019’a kadar Türkiye’de bu noktada bir idari noktadan bir başsızlık söz konusu değil ” dedi.

CHP’nin bunu kullanarak, cumhurbaşkanı ve hükûmetin de zaten değişmeyeceğini söylediğinin belirtilmesi üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kendileri zaten hiç buralara gelemeyeceği için onunla bir şeyler toparlamaya çalışıyor. Yok öyle bir şey. Şimdi, biz iş başına geldiğimizde dikkat ederseniz, gerek başbakan olduğum dönemleri söylüyorum, biz 49,5 ile birinci parti olduğumuz dönemler oldu. Aynı şekilde 47, o civarlarda tek başına hükûmet olduğumuz dönemler oldu. Ama 34,5 ile de hükûmet olduğumuz dönem oldu. İki parti o zaman parlamentoya girdik. Peki parlamentonun ne kadarını aldık, yüzde 63’ünü aldık. Ondan sonraki süreçlerde de hep yüzde 60’ın üzerinde olduk. Bizim şimdi buradaki hedefimiz, bakın bu oranları niçin veriyorum, 34,5, 47,5, 48, öbür tarafta 49,5. Hepsinde de yüzde 60’ın üzerinde aldık. Benim derdim şu; biz diyorum, eveti yüzde 60’ların üzerinde taçlandıralım. Çünkü bunu bu şekilde taçlandırdığımız zaman aynen o parlamentodaki o gücü bu defa yeni yönetim sisteminde de yakalamak suretiyle Türk tipi başkanlık sistemini dünyaya bir örnek olarak sunma fırsatını yakalarız. O bakımdan bunu çok önemsiyorum.”

DİKTATÖRLÜK TARTIŞMALARI

Avrupa ülkelerine yönelik açıklamalarıyla ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kendilerine ait bir düşünce kirliliği içerisinde dolaşıyorlar. Siz eğer kendi vatandaşınızı, bizim de soydaşımız ve vatandaşımız olanları, eğer bu şekilde Avrupa Birliği üyesi olup Avrupa Birliği müktesebatına göre değil de kendi duygusal veyahut da o baskıcı faşizan baskılarla o insanların üzerine giderseniz, bunlar dünyanın değişik ülkelerinde değişik şekilde algılanacaktır. Almanya’da bugün 3 milyonu aşkın Türk var ve orada yine bu şekilde terör örgütlerine müsaade ediyorsunuz ama elinde bayrağıyla başka hiçbir elinde teröre, şuna buna yönelik unsur olmayanlara karşı böyle bir hakkı vermiyorsunuz. Bunların da ötesinde sizin dostunuz Avrupa Birliğinde müzakereci, ortağınız konumunda olan Türkiye’nin Cumhurbaşkanına siz böyle bir yaklaşımda bulunuyorsunuz ve o çok övündüğünüz veya övdüğünüz gazetelerinizle iki de bir ‘diktatör, diktatör, diktatör’ diyorsunuz.”

Avrupa’ya ilişkin hitaplarına yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Erdoğan’a ‘diktatör’ deme özgürlüğünüz var, Erdoğan’ın size ‘Faşist’ deme veya ‘Nazi’ deme özgürlüğü yok, kusura bakmasınlar, Erdoğan’a bunlar ‘diktatör’ demeye devam ettikleri sürece ben de bunlara aynen bu kavramlarla hitap etmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.

ALMANYA İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ BAŞKANININ FETÖ’YE İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

Almanya istihbarat örgütünün başkanının FETÖ yapılanmasıyla ilgili “Bunların darbe girişiminden sorumlu olduklarından şüpheliyiz, öyle bir kanıt biz göremedik” şeklindeki açıklamalarına ilişkin soru üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bir istihbarat örgütünün başı, kendisi böyle bir açıklama yapamaz. Bu açıklama ‘ben söylemedim, sen söyle’ diyen bir yönetimin açıklamasıdır. Şimdi burada Merkel ‘ben bunu söylemedim veya benim bakanım bunu söyletmedi’ diyemez. Çıksın bunun hesabını sorsun. Sen bana bir defa kalkıp da ülkendeki FETÖ’cü yapılanmayla ilgili cevap vermiyorsun. PKK ile ilgili yapılanmadan dolayı cevap vermiyorsun, yargı var diyorsun.”

ABD İLE İLİŞKİLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika yönetiminin FETÖ konusunda farklı bir adım atıp atmayacaklarına yönelik olumlu eğilim olup olmadığıyla ilgili soru üzerine, “Şu anda görüşmeler yapılıyor, özellikle de son olarak Dışişleri Bakanımızın bir ABD seyahati oldu, orada adalet bakanıyla görüşmeler yaptılar. Temenni ederim ki 16 Nisan’dan sonra buradaki seçimleri hayırlısıyla bitiririz ve ondan sonra da bize verilmesi planlanan randevularını verirler” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’ye yapacakları ziyaretle ilgili “Bu şekilde aldığımız mesajlardan şu çıkıyor; ‘demek ki mayıs ayı içerisinde bizim yüz yüze yapacağımız görüşme önem arz edecektir. Sadece tabii FETÖ meselesi değil, bölgenin sorunları noktasında çok çok önemli almamız gereken kararlar var, hele hele son günlerde tabi Suriye’de, Münbiç, Rakka meselesi önem arz ediyor. Musul meselesi tabii önem arz ediyor” ifadelerini kullandı. Halk oylamasına 23 gün kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “23 gün sonra ülkemizde halk oylaması yapılacak ve bu halk oylamasıyla birlikte de ABD’ye yönelik adımlarımızı da atmış oluruz” dedi.

“REJİM DAVET ETTİ DİYE HERKES HER YERE GİRMEMELİ”

Rusya ve ABD’den Türkiye’ye “Tamam Suriye’de terörle mücadeleye önemli katkı sağladınız ama artık lütfen sizin Suriye’den çıkmanızı istiyoruz” şeklinde bir isteğin gelmesi hâlinde bu duruma Türkiye’nin cevabının ne olacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi peşinatçı olmayalım ama Suriye ile ilgili verilecek bir karar varsa vermemiz gereken bir karar varsa bunu tabii şu anda Suriye’deki gelişen tablolar üzerinde sürekli değerlendiriyoruz” dedi.

“Rusya’nın ve ABD’nin YPG terör örgütüne gösterdiği ilgi bizi üzmektedir. PYD’ye, PKK’ya gösterdikleri ilgi bizi üzmektedir. Bunu kendilerine söylediğim için açıkça söylüyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Putin’e de söylediniz” sözleri üzerine, “Evet” cevabı vererek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bunların aslında bu arazilerden uzaklaştırılması lazım. Bu araziler bunlardan temizlenmedikçe bizim görevimiz Suriye’de bitmiyor. Neymiş? Onları rejim davet etmiş. Her davete icabet edilmez. Dünya siyasetinde böyle bir şey yok. Kimi rahatsız ediyor bu? En çok bizi rahatsız ediyor. Niye? Benim 911 kilometre sınırım var Suriye ile. Ama kimse işte ‘Türkiye artık çekilsin.’ Yok öyle şey. ‘Rejim davet etti, biz geldik.’ Kusura bakmayın. Rejim davet etti diye herkes her yere girmemeli. Kimi rahatsız ediyor bu iş? Türkiye’yi. Bu işi Türkiye ile konuşacaksınız.”

“BU MİLLETE ÂŞIK OLDUN MU KOLAY KOLAY YORULMAZSIN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, olağanüstü çalışma temposuna karşı neler yaptığının, beslenme programının sorulması üzerine, Neşet Ertaş’ın aktardığı ‘aşkınan çalışan yorulmaz’ sözlerini hatırlatarak, “Biz aşkla çalışıyoruz. Bugün hatta konuşmamda şunu söyledim; ‘biz dağları deliyoruz’ dedim Ferhat gibi. Çünkü bu millet, Şirin. Bu millete âşık oldun mu kolay kolay yorulmazsın” diye konuştu.

“BU ÜLKEDE YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR”

Eşinin, çocuklarının, torunlarının kendisine kattığı ayrı bir sinerjinin bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ama biz şunu biliyoruz ki; bu inanç, bu aşk bizi bugünlere getirdi. Bundan sonra da gayret bizden, tevfik Allah’tandır diyoruz ve ‘yola da bu şekilde devam edelim’ diyoruz. Çünkü bu millete biz ne kadar hizmet edersek inanıyorum ki bu dualar bizi çok çok ideal noktalara taşıyacaktır. Çok dua edenler var. En yaşlısından en gencine. Ama bir şey daha var. Bu ülkede yapacak çok işimiz var. Öyleyse 16 Nisan inşallah halkımın bu samimiyetle kendisine yaklaşan ‘evet’ oylarına kendisinin de ‘evet’ demesidir. Tek millet noktasında milletimin ‘evet’ diyeceğine, tek bayrak noktasında ‘evet’ diyeceğine, tek vatan noktasında ‘evet’ diyeceğine, tek devlet noktasında ‘evet’ diyeceğine inanıyorum ve bizim rabiamız budur. Buna ‘hayır’ denir mi? Meydanlar zaten gümbür gümbür ‘evet’ diyor.”



seers cmp badge