Roman kardeşlerimize olan sevgimizi sadece sözde bırakmadık

Roman kardeşlerimize olan sevgimizi sadece sözde bırakmadık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Büyük Roman Buluşması’nda yaptığı konuşmada, “Roman kardeşlerimize olan sevgimizi, muhabbetimizi sadece sözde bırakmadık. Ülkemizin çok önemli bir rengi olarak gördüğüm Roman kardeşlerimize yönelik olarak mevzuata yansımış olan uygulamaları ortadan kaldırdık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte, AK Parti Aile Sosyal Politikalar Başkanlığı’nın düzenlediği “Binbir Renk Tek Millet” Büyük Roman Buluşması’na katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen etkinlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında milletin evinde Roman vatandaşlarımızla bir araya gelmekten memnuniyeti ifade etti. “Birileri bu işin taklidini yapar, biz ise aslını yaparız. Biz yaşarız, birileri siyasi yatırım yapar” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin Roman vatandaşlarla muhabbetinin çocukluk yıllarında dayandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına kadar hangi göreve geldiyse Roman vatandaşlarla iç içe olduğunu, irtibatı hiç kesmediğini belirterek, “Aynı mahallede doğduk, aynı mahallede büyüdük. Demek ki oradan Cumhurbaşkanı da çıkabiliyormuş, Başbakan çıkabiliyormuş. Gerek bu tarz toplantılar vesilesiyle, gerek illere yaptığımız ziyaretlerde, gerekse de Kasımpaşa’ya gidişlerimde hep Roman kardeşlerimle kucaklaştım, halleştim, helalleştim. İnşallah bundan sonra da ömrümüzün sonuna kadar aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Biz Roman kardeşlerimize Fransa gibi Fransız kalmayacağız” şeklinde konuştu.

“ROMAN KARDEŞLERİMİZE YÖNELİK AYRIMCI UYGULAMALARI ORTADAN KALDIRDIK”

Irkından, teninden veya bir başka beşeri hususiyetinden dolayı kimsenin kimseye üstünlüğü olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Roman kardeşlerimize olan sevgimizi, muhabbetimizi sadece sözde bırakmadık. Ülkemizin çok önemli bir rengi olarak gördüğüm Roman kardeşlerimize yönelik olarak mevzuata yansımış olan uygulamaları ortadan kaldırdık. 2006 yılında, İskân Kanunu’nu değiştirdik ve ayrımcı ifadeleri oradan kaldırdık. Yine aynı yıl, Polis Talimatnamesi’ndeki ayrımcı ifadelerin de kaldırılmasını sağladık. 2009 yılı sonunda ise, Başbakan Yardımcımızın başkanlığında, Türkiye’nin 36 ilinde faaliyet gösteren federasyonların ve derneklerin katılımıyla bir Roman Çalıştayı topladık. Böylece Cumhuriyet tarihinde ilk defa Roman vatandaşlarımız meselelerini devletin en üst düzeyinde konuşma, tartışma imkânı buldular” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında Roman vatandaşların konut sorunlarını çözmek için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile TOKİ’nin iş birliğinde bir proje başlattıklarını ve ülkenin farklı yerlerindeki 31 merkezde toplam 4 bin 608 sosyal konut inşa ettiklerini bildirdi. Roman vatandaşların aylık 130 lira taksitle ödemesini yaptıkları bu konut projesini devam ettiremediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü yapılan sosyal konutlar TOKİ’nin genel konsepti gereği çok katlı binalardan oluşuyor. Oysa Roman vatandaşlarımız müstakil evlerde yaşama kültürüne sahipler. Şehirlerdeki arsa maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle Bakanlığımız bu projeyi finanse edemediği için konut yapımına ara verildi” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Roman vatandaşların aralarında kuracakları kooperatifler vasıtasıyla arsa meselesini çözmede kendilerine yardımcı olurlarsa, konut inşası konusunda yardımcı olmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

“TCK’DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLE NEFRET VE AYRIMCILIK SUÇLARI YENİDEN TANIMLANDI”

Konuşmasının devamında, Roman vatandaşların yaşadığı yerlerdeki camilerin özel olarak görevlendirilen imamlar vasıtasıyla aktif bir şekilde faaliyet gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Ceza Kanunu’nda 2014 yılında yapılan değişiklikle de nefret ve ayrımcılık suçlarının yeniden tanımlandığını belirtti. Buna göre bir kişinin dilinden, ırkından, milliyetinden, renginden, cinsiyetinden, engelinden, siyasi düşüncesinden, felsefi inancından, dininden ve mezhebinden kaynaklanan nefret nedeniyle fiil işleyenlerin cezasının artırıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Roman federasyonlarına dil çalışmalarını geliştirme tavsiyesinde bulundu.

Faaliyete geçirilen Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu gibi müesseselerin görevlerinden birinin de vatandaşlara yönelik ayrımcılıkların önlenmesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinatörlüğünde 2016 yılında hazırlanan Roman vatandaşlara yönelik Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nda yer alan hususların adım adım hayata geçirildiğini söyledi.

“ROMAN VATANDAŞLARIMIZIN İSTİHDAMINA DESTEK AMAÇLI PROJELER GELİŞTİRİLİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu çerçevede yürütülen projeleri şöyle aktardı: “Roman vatandaşlarımızın istihdamına destek olmak amacıyla eğitim seviyelerinin yükseltilmesine ve mesleki beceri kazandırılmalarına yönelik projeler geliştiriliyor. Nitekim sadece son 3 yılda istihdama katılmalarını sağlamak için 5608 Roman vatandaşımızın mesleki eğitim, kurs ve programlarından yararlanabilmeleri sağlanmıştır. SİROMA adıyla yürütülen bir başka projeyle de 12 ildeki Roman vatandaşlarımızın eğitim, sağlık, iş gücü, sosyal dayanışma çabalarına yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu liste uzayıp gidiyor. Bu vesileyle ilgili kurumlarımızı strateji belgesinde ve eylem planında yer alan hususlarda biraz daha hızlı hareket etmeye, icraata dönük çalışmalara ağırlık vermeye davet ediyorum.”

DEMOKRASİ MÜCADELEMİZDE KARŞIMIZA SÜREKLİ TUZAK VE OYUNLAR ÇIKIYOR”

Konuşmasında, “Her ne kadar birileri Romanları sadece Romanlar gününde hatırlayıp istismar malzemesi olarak kullanmaya çalışıyorsa da, sizler bizim ne yaptığımızı, ne yapacağımızı gayet iyi biliyorsunuz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin, “Ben sizin ayağınıza geldim, Cumhurbaşkanı sizi ayağına çağırıyor” sözüne yönelik olarak da şunları kaydetti: “Ben Roman kardeşlerimin içinde doğdum, oradan çıktım, oradan geldim. Kaldı ki mesele sadece Roman meselesi değildir, mesele Türkiye’nin topyekûn gelişmesi, büyümesi, zenginleşmesi meselesidir. Öyle olduğu zaman 81 milyon vatandaşımızın tamamı bundan istifade eder. Biz Türkiye’yi demokraside ve ekonomide işte bu şekilde geliştirdik, geliştirmeyi sürdürüyoruz.”

Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma yolculuğunun son 15 yılda daha önce hiç olmadığı kadar ileri seviyelere ulaştığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her yolculuk gibi kalkınma ve demokrasi mücadelemizde de karşımıza sürekli çelmeler, tuzaklar, oyunlar çıkıyor. İktidara geldiğimiz 2002 yılı kasım ayından bugüne kadar ülkemizin yaşadıklarını gözümüzün önünden şöyle film şeridi gibi geçirdiğimizde bu tablo çok daha iyi anlaşılıyor.”

Türkiye’nin geçmişte savunma sanayinde bir yere bağımlı olduğunu, istenilen her silahı alamadığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer biz insansız hava araçlarımızı üretmemiş olsaydık Afrin’de, Fırat Kalkanı Harekâtı’nda bugün durum farklı olurdu” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte ekonomide, IMF’den, dünya çapında söz sahibi finans kuruluşlarından bağımsız kararları alabilme imkânının bulunmadığına işaret ederek, göreve geldiklerinde IMF’ye olan 23,5 milyar dolarlık borcun 2013’te sıfırlandığını anımsattı. Türkiye’nin artık IMF’ye bağımlılığı olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte AK Parti iktidarı budur” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, daha önce güvenlik politikalarını belli ülkelerden bağımsız tespit edebilme ve hayata geçirebilme şansı bulunmadığını, ülkenin, dış politikada kendi önceliklerini oluşturabilme ve icraata dökebilme imkânına sahip olmadığını söyledi.

“MİLLÎ GELİRİ 860 MİLYAR DOLAR OLAN BİR ÜLKE HÂLİNE GELDİK”

Her konuda karar alma ve uygulama iradesi asgariye inen Türkiye ile karşı karşıya kalındığını, demokrasi ve ekonomide zafiyet olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz her ikisini de güçlendirerek ülkemizin önünde yepyeni bir dönemi başlattık. Millî geliri 236 milyar dolar olan bir ülke, şimdi 860 milyar dolar olan bir ülke hâline geldi. Yılda 36 milyar dolar ihracatı olan bir ülke şimdi 160 milyar dolar ihracatı olan bir ülke. Yılda 70 milyar lira yatırım yapan bir ülke şu anda 266 milyar lira yatırım yapan bir ülke” diye konuştu.

Ülkede çalışan sayısının 20 milyondan 28 milyona ulaştığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbelere, cuntalara teslim olan bir ülkeyle darbecilerin, cuntacıların karşısına sizlerle beraber aslan gibi dikilen, sabah olmadan onları püskürten bir ülkeye aynı nazarla bakılabilir mi? 16 saatte FETÖ’yü defettik. Şimdi kovalıyoruz, onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. İşte Kosova’dan altı tanesini aldık, geldik, Gabon’dan üç tanesini aldık, geldik. Nereye giderseniz gidin. Şu ana kadar 80 tanesini getirdik, getirmeye devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma yolculuğu, geçtiğimiz 15 yılda, daha önce hiç olmadığı kadar ileri seviyelere ulaşmıştır. Her yolculuk gibi, kalkınma ve demokrasi mücadelemizde de karşımıza sürekli çelmeler, tuzaklar, oyunlar çıkıyor” sözleriyle konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisine saldıranlara, “Başaramayacaksınız. 15 Temmuz’da, Suriye’de, Irak’ta, daha önceki oyunlarınızda nasıl başaramadıysanız, şimdi de öyle başaramayacaksınız” dedi.



seers cmp badge