Milletimiz Bize, Büyük ve Güçlü Türkiye’yi İnşa Etme Vazifesi Verdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Rize İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada milletin kendilerine büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme vazifesini verdiğini belirterek, “Bu görevimizi hakkıyla ifa etmek için çalışırken, hem içeriden, hem dışarıdan saldırılara maruz kalıyoruz. Biliyoruz ki bu saldırılar şahsımıza ve partimize değil; ülkemizedir, milletimizedir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte AK Parti Rize İl Kongresi’ne katıldı.
Kongreye katılımı öncesinde Rize ve Artvin’de inşası devam eden yatırımları helikopterle havadan inceleyen ve yetkililerden bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongresinin gerçekleştiği Rize Kapalı Spor Salonu önünde kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlara kısa bir selamlama konuşması yaptı. Daha sonra kongre salonuna geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililere hitap etti.
“81 VİLAYETİN TAMAMINA HİZMET GÖTÜRMEK İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ”
15 yıldır başbakan ve cumhurbaşkanı olarak Türkiye’nin 81 vilayetinin tamamına hizmet götürmek ve yatırım kazandırmak için gayret gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ata topraklarımız Rize’den başlayarak, dalga dalga tüm bölgeleriyle, tüm vilayetleriyle Türkiye’nin tamamını yüreğimize ve zihnimize nakşettik” diye konuştu.
Partili gençlerin ‘Bu gençlik seni başkan yapacak’ tezahüratlarına cevaben “Allah’ın izniyle bizler de sizleri dünyanın ilk 10 sırasına sokacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türk ekonomisinin büyüklük bakımından dünyada 26’ncı sırada olduğunu bugün ise dünyada 17’nci sıraya, Avrupa’da 16’ncı sıraya yükseldiğini G-20’ye girdiğini hatırlattı. Bunun; azmin, gayretin, koşturmanın ve inanmışlığın neticesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu birlikte yaptık, milletçe yaptık. Siz bize inandınız, biz bize inandık ve buralara geldik. Şimdi hedef bir başka, şimdi hedef Allah’ın izniyle dünyada ilk 10’un içerisine girmek” şeklinde konuştu.
“YATIRIMLARIMIZ KESİNTİSİZ SÜRECEK Kİ ÖNÜMÜZÜ GÖREBİLELİM”
Milletin birlik ve beraberliğinin, ülkenin bütünlüğünün ve devletin varlığının ortadan kalktığı hiçbir yerde huzur ve güvenin olamayacağını, gelecek umudunun bulunamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “Bu ülkeyi bizim yapan değerlerimize, ezanımıza, bayrağımıza, tarihimize, kültürümüze, sıkı sıkıya sahip çıkağız ki ayakta kalabilelim. Ordumuzu en güçlü ordu, polisimizi en güçlü polis, istihbaratımızı en güçlü istihbarat hâline getireceğiz ki, maruz kaldığımız saldırıları rahatça bertaraf edebilelim. Ekonomimiz güçlü olacak, üretimimiz, ihracatımız, istihdamımız, yatırımlarımız kesintisiz sürecek ki önümüzü görebilelim.”
Bugün geriye doğru dönüp bakıldığında Türkiye’yi nereden nereye getirdiklerinin görülebileceğini; ancak bu muhasebenin kendilerine eksiklikleri, aksaklıkları ve zaafları da gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin, doğru zamanlarda ve zeminlerde olmak kaydıyla, hiçbir zaman kendini sorgulamaktan çekinmeyen, özeleştiriyi ihmal etmeyen bir parti olduğunu söyledi.
“İÇERİDEN VE DIŞARIDAN SALDIRILARA MARUZ KALIYORUZ”
Ana muhalefet partisinin hiçbir zaman gerçek bir iktidar partisi eleştirisi yapamadığını; sadece yalanla, iftirayla, ülkenin ve milletin gerçekleriyle ilgisi olmayan tali işlerle uğraştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Son günlerdeki değişim söylemimizin bazıları tarafından sanki ilk defa olan bir şeymiş gibi algılandığını görüyoruz. Hâlbuki biz kendimizi sığaya çekme, sorgulama işine yeni başlamadık, en başından beri bu anlayışla hareket ediyorduk. Çünkü bizim inancımıza göre, Allah’tan başka hiçbir varlık layüsel değildir, sorgulanamaz değildir. Faniler olarak bizlerin eksiği, yanlışı, hatası elbette olacaktır. Önemli olan, bunu kabul edebilecek ve düzeltme yoluna gidebilecek erdemi gösterebilmektir. AK Parti işte bu erdeme sahip, milletimizle hasbi ve harbi ilişki içinde olmaktan asla yüksünmeyen bir partidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin kendi iç meselelerine hapsolma hakkına sahip bir parti olmadığının, milletin kendilerine büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etme vazifesini verdiğinin altını çizdi ve “Bu görevimizi hakkıyla ifa etmek için çalışırken, hem içeriden, hem dışarıdan saldırılara maruz kalıyoruz. Biliyoruz ki bu saldırılar şahsımıza ve partimize değil, ülkemizedir, milletimizedir” sözlerine yer verdi.
“BAZI YANLIŞLAR VARDIR Kİ, ONLARI APTALLAR DEĞİL ANCAK ALÇAKLAR YAPAR”
Türkiye güçlendikçe ülkeye ve kendilerine yönelik hücumların şiddetinin de arttığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Norveç’teki NATO tatbikatında Türkiye’ye yönelik sergilenen tavra işaret ederek, “Bazı yanlışlar vardır ki, onları aptallar değil ancak alçaklar yapar, bu da işte böyle bir hadisedir. Şahsımı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hedef alan bu terbiyesizliği NATO içinde bir süredir varlığını müşahede ettiğimiz çarpık bir bakış açısının dışa vurumu olarak anlıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’den ülkemize yönelik tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde, füze savunma sistemlerini geri çekerek Türkiye’ye yönelik bir saldırı durumunda harekete geçilmeyebileceği intibaını veren NATO’nun güvenilirliği, tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanır hâle gelmiştir. Biz kendi güvenliğimizi sağlamak için Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almaya kalkığımızda, ittifakın, evet, önde gelen kimi ülkeleri tarafından ortaya konan tepki de bu çarpıklığı teyit eder mahiyettedir. Daha önce aynı sistemin bir alt sürümünü satın alan ülkeler Yunanistan, Slovakya, Bulgaristan, bunlara ses çıkarmayanlar nasıl oluyor da Türkiye’ye ses çıkarıyorlar? Diğer Baltık ülkelerini Patriot’larla sıkı sıkıya güvence altına alanlar, iş Türkiye’ye gelince farklı tavır sergiliyorlar. Kusura bakmasınlar, Türkiye bu noktada adım atacağı zaman bunu birilerine sorarak kararını vermeyecek, milletiyle konuşarak bunların kararını verecektir.”
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda, 30 yılı aşkın zamandır süren terörle mücadele döneminde, özellikle de Suriye ve Irak’taki son krizler sırasında kime ne kadar güvenebileceğini Türkiye’nin gördüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kendi göbeğini kendisinin keserek Fırat Kalkanı Harekâtını gerçekleştirdiğini, İdlib’de aynı adımları attığını, Afrin’de de aynı adımları atacağını kaydetti.
SAVUNMA SANAYİ YATIRIMLARI
Norveç’teki NATO tatbikatında yaşananlara işaretle, “Bu iş öyle tatbikatlarda terbiyesizlik yapılarak, sahte sosyal medya hesapları üzerinden provokasyonlara girişilerek, sonra da kuru bir özürle geçiştirilerek üzeri örtülebilecek bir konu değildir” açıklamasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kendi güvenliği sağlama konusundaki ihtiyacının, yaşanan her hadisiyle bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı.
Türkiye’nin S-400 savunma sistemini aldığını; şu anda finansman konusundaki detayların yakında sonuçlanıp en kısa zamanda bu sistemin Türkiye’de kurulacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla kalmayıp Türkiye’nin benzer sistemlerin üretimi konusunda da yoğun bir çaba harcadığını sözlerine ekledi.
Türkiye’nin müttefik ülkelerden yıllarca insansız hava aracı istemesine rağmen verilmediğini; ancak şu anda silahlı olanını kendisinin ürettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar’da ziyaret ettiği Türk üssündeki komutanlara ve uzman çavuşlara Türkiye’nin yerli silahının gittiğini aktardı.
“TÜRKİYE KENDİ HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİNİ DE KURACAK”
Aynı tutumun Kıbrıs Barış Harekâtı’nda da sergilenerek Türkiye’ye telsiz verilmediğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin şu anda kendi telsizlerini ürettiğine işaret etti ve “Tüm elektronik cihazlarda hamdolsun artık dünyada belli bir yere ulaştı. Türkiye çok uzak olmayan bir gelecekte kendi hava savunma sistemlerini kuracak ve bunları da dostlarıyla paylaşacaktır. İnşallah şimdi çok büyük ağır tonajlı olanlarının çalışması yapılıyor, bunlar bittiği zaman zaten şok olacaklar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimsenin bizi elindeki teknoloji gücüyle tehdit etmesine boğun eğecek değiliz. Daha önce Nuri Killigil’lerin, Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Devrim otomobillerinin, motor fabrikası kurma girişiminin ve ülkemizi ele güne muhtaç etmeyecek benzer çalışmaların başlarına gelenlerin bir daha yaşanmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Türkiye’de yürütülen tüm savunma sanayi ve yüksek teknoloji projelerinin Cumhurbaşkanı olarak şahsi himayesi altında olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konularda yaptığımız çalışmalarda engellerle karşılaşan, önü kesilen, emeği zayi edilen herkese Cumhurbaşkanlığının kapısı açıktır. Kaybedecek bir tek dakikamız, heba edilecek tek bir damla alın terimiz de, çöpe atacak tek bir projemiz de yoktur” ifadelerini kullandı.