“Türkiye’yi Tacize ve Tehdide Yeltenenler, Bunun Bedelini Öder”
Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatı mensupları ile iftar sofrasında bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’la birlikte her konuda olduğu gibi terörle mücadelede de yeni bir döneme girildiğini vurgulayarak “Artık öyle Türkiye’yle şöyle uğraşalım-böyle uğraşalım yok. Ya masada otururuz konuşuruz, arazide beraber çalışırız, yoksa kalkıp da Türkiye’yi tacize, tehdide yeltenenler bunun bedelini öderler, bunu bilecekler” dedi.
Ankara Gölbaşı’nda bulunan Polis Özel Harekât Başkanlığında gerçekleşen iftar programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan yemekten sonra bir konuşma yaptı.
“EKMEĞİNİ YEDİĞİ DEVLETİN UÇAKLARINI ÇALARAK MİLLETİN ÜZERİNE BOMBA YAĞDIRDILAR”
Konuşmasına güvenlik güçlerinin Ramazan ayını tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin ve milletin istiklali, istikbali, huzur ve esenliği için görev yaparken hayatlarını kaybetmiş polis, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatı mensuplarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve 15 Temmuz şehitlerine Allah’tan rahmet temennisinde bulundu.
İftar için bir araya geldikleri yerin, gazi bir mekân olduğuna işaret ederek, “Malum 15 Temmuz’da burası FETÖ ihanet çetesinin ruhunu 1 dolara satmış, şeytana satmış mensupları tarafından bombalandı” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mekânda o gece 56 şehidin verildiğini hatırlattı ve şunları söyledi: “Ekmeğini yediği devletin uçaklarını, tanklarını, silahlarını çalarak milletin üzerine bomba yağdıran, ateş açan hainler 249 kardeşimizi o gece şehit ettiler. Yine o malum darbe girişiminde 2 bin 193 gazimiz var. Sadece buraya, Gölbaşı Özel Harekât Merkezine yapılan F-16 saldırısında çeşitli rütbelerden kardeşlerimizi kaybettik, 27 tane de gazimiz var. FETÖ’cü hainlerin buraya attıkları 650 kiloluk helyum bombası, PKK operasyonlarında dahi kullanılmayan, tahrip gücü o derece yüksek bir bomba…”
“ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERİMİZİN GÖNÜLLERİ FERAH OLSUN”
Eli kanlı katillerin hâlen mahkemelerde devam eden duruşmalarına değinerek, “Sergiledikleri pişkinlikler, arsızlıklar, edepsizlikler, yaptıkları işi bir anlık cinnetle veya aldatılmışlıkla değil taammüden gerçekleştirdiklerini bir kez daha ortaya koyuyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendilerini istedikleri kadar rüyalarla, kulaklarına fısıldanan tarihlerle, verilen sözlerle aldatsınlar, hepsi beyhude. Milletimizin, özellikle de şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin gönülleri ferah olsun” sözlerine yer verdi.
“İHANETLERİNİN BEDELİNİ ÖDEMEYEN TEK BİR FETÖ’CÜ KALMAYANA KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının İstanbul ve Ankara’da devam eden FETÖ mensuplarının duruşmalarını takip ettiğini ve kendisinin de her gün duruşmalarla ilgili rapor aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu eli kanlı katillerin hiçbiri de kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklardır. Mahkemelerde yaptıkları ahlaksızlıkların, cezaevlerinde çürürken onlara hiçbir faydası olmayacaktır. Şayet cezalarını tamamlayıp dışarı çıkanlar olursa, zaten milletimiz sokakta her gördüğünde onlara gereken cezayı verecektir. Onların yüzlerine tükürecekler ve milletin tükürüklerinde boğulacaklardır. İhanetlerinin bedelini ödemeyen tek bir FETÖ’cü kalmayana kadar mücadelemiz sürecektir” açıklamasında bulundu.
“Anadolu, şu topraklar bize bahşedilmiş bir vatan değildir. Biz bu toprakları kanlarımızla ve alın terimizle sulayarak kendimize vatan yaptık. Vatanımızı bin yıl önce hangi şartlarda ve hangi fedakârlıklarla kazandıysak, bugün de aynı şekilde koruyoruz” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de adları farklı da olsa terör örgütlerinin amacının milletin özgürlüğüne, mukaddes değerlerine, geleceğine kastetmek olduğunu, milletin de bunlara karşı yine kanı ve alın teri ile mücadele verdiğini belirtti.
“ÖZ YURDUMUZDA PARYA DURUMUNA DÜŞMEKTENSE, ADAM GİBİ ÖLMEYİ TERCİH ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece son 2 yılda asker, polis ve güvenlik korucusu olarak 932 şehidin ve 4 bin 885 gazinin olduğunu hatırlattı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizde toprağını kahramanların beklediği şehitler tepesi hiç boş kalmıyor. Ama şu hakikati de unutmamalıyız: Semalarında dalgalanan ay-yıldızlı bayrağı ve karışında yankılanan ezanlarıyla bu vatan, uğrunda canından vazgeçmeyi göze alanlar bulunduğu sürece bizimdir. Bizim bu ülkeden başka vatanımız yok. Birilerinin başları sıkıştığında Pensilvanya’ya kaçabilir, Almanya’ya kaçabilir, daha değişik ülkelere kaçabilirler, onların oralarda gizli vatanları olabilir, Yunanistan’a kaçabilir, Rodos’a kaçabilir, şuraya kaçabilir buraya kaçabilir; ama bizim öyle bir toprağımız yok. Bizim topraklarımız, varsa yoksa 780 bin kilometrekarelik işte bu topraklar… Onun için 15 Temmuz’da öz yurdumuzda parya durumuna düşmektense aslanlar gibi mücadele edip adam gibi ölmeyi tercih ettik, edeceğiz. Eğer ülkemize, devletimize sahip çıkmazsak, bunu yapacak güce kavuşamazsak, neler olacağını çevremizde yaşananlara baktığımızda hep birlikte görüyoruz.”
Türkiye’nin her geçen gün daha güçlü hâle geldiği için ülkede oynanan oyunlar bitmediğini ve bitmeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimi zaman sağcı-solcu dediler, kimi zaman Alevi-Sünni dediler, kimi zaman ilerici-gerici dediler, kimi zaman Türk-Kürt dediler, kimi zaman başka hassasiyetleri kaşıdılar; ama hep milletimizi bölmeye çalıştılar. Doğrudan vatanımıza saldıranların akıbetlerini bildikleri için tüm güçlerini milletimizin arasında tefrika ve fitne çıkarmaya harcadılar. Milletimizi bölmeden, vatanımızı parçalayamayacaklarını bilenler kendilerince buldukları küçük çatlakları derin uçurumlara dönüştürmeye çalıştılar. Hamdolsun, milletimiz o derin ferasetiyle bu oyunların hiçbirine gelmedi” diye ekledi.
“BİZİM TEK BAYRAĞIMIZ VAR”
Ana muhalefet partisi liderinin, ‘tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek devlet’ anlamına gelen ‘Rabia’ işaretini beğenmediğini ve bu işaretin ‘bir terör örgütüne ait olduğu’ yönündeki açıklamasını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçini söyle içini, bu işaretin içeriğinde ne var? Bu işaretin içinde tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet var. Acaba beyefendi, sen bu ülkede tek millet değil de çok millet mi istiyorsun, ondan mı rahatsız oldun? Tek bayrağın yerine şu anda içeride olan, ama adı milletvekili olan teröristler var ya, zaman zaman el ele, omuz omuza veriyorsunuz, İstiklal Caddesinde yürüyorsunuz ya, geçenlerde Gezi olaylarının dördüncü yıl dönümünü kutladınız. O kan verdiğimiz, iki polisimizin şehit olduğu o Gezi olaylarının yıl dönümünü mü kutluyorsunuz? Beraber yürüdünüz o yollarda siz. Ve onların kendi paçavraları var, bayrakları yok. Bizim ise tek bayrağımız var” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bizim bayrağımızın rengi bellidir, şehidimizin kanı. Hilalimiz, bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, bizim şehitlerimizin ta kendisidir. Üç, tek vatan, 780 bin kilometrekare tek vatan; bu da mı seni rahatsız etti yoksa? O şu anda el ele, kol kola, omuz omuza dolaştıkların Güneydoğu Anadolu’yu, Doğu Anadolu’yu bölmek, parçalamak istediler. Oralarda kendilerine göre devlet kurma gayreti içerisine girdiler ve sen onlarla beraber de gittin ta Hakkâri’de bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadın, onların paçavralarını dalgalandırdın, onların verdiği destekle miting yaptın. Şimdi geldin hangi yüzle sen bu işarete bir terör örgütünün işareti diye bu tür hakareti yapıyorsun? Ve dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devlet tanımıyoruz. Eğer senin bildiğin bir devlet varsa buyur git, bu kadar açık konuşuyorum.”
“TERÖRİSTLERİN ÜSTESİNDEN GELMEDEN MÜCADELENİN DİĞER BOYUTLARINDA BAŞARILI OLMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Terör örgütleriyle mücadelenin siyasi, sosyal, diplomatik, pek çok boyutu olduğuna dikkat çekerek, “Ama teröristlerin üstesinden gelmeden mücadelenin diğer boyutlarında başarılı olmak mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik güçlerinin terör örgütlerine karşı yürüttükleri mücadelenin milletin ve devletin bekası açısından hayati önemi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Bölücü örgütün kendince çok büyük umutlarla başlattığı çukur eylemleri sizlerin üstün gayreti ve fedakârlığıyla başarısızlığa uğradı. Sizler her türlü takdirin üstündesiniz. Aynı şekilde güvenlik güçlerimizin son aylarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizin kırsalında gerçekleştirdikleri başarılı operasyonları da takdirle takip ediyoruz. Çukur eylemlerinde ev-ev, bina-bina, sokak-sokak şehirlerimizi teröristlerden temizleyen kahramanlarımızın her birinin alnından öpüyorum. Son aylarda bölücü terör örgütüne tarihinin en büyük darbelerini vuran, ulaşılmaz denen dağları aşan, girilemez denilen mağaraları tarumar eden, erişilemez denilen silah, mühimmat depolarını birer-birer ele geçiren kahramanlarımızın her birinin alınlarından öpüyorum. Sizler teröristleri etkisiz hâle getirdikçe bizim terörün asıl kaynaklarına karşı verdiğimiz mücadeledeki gücümüz de artıyor. Ülkemize yönelik faaliyet gösteren terör örgütlerini Suriye ve Irak başta olmak üzere yuvalandıkları her yerde bulup başlarını ezmek, milletimize karşı boynumuzun borcudur.”
“TÜRKİYE, 15 TEMMUZ İLE BİRLİKTE TERÖRLE MÜCADELEDE DE YENİ BİR DÖNEME GİRDİ”
15 Temmuz’la birlikte her konuda olduğu gibi terörle mücadelede de yeni bir döneme girildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar sofrasında buluştuğu güvenlik güçlerine şöyle seslendi: “Siz bu mücadelede aslında terörle mücadelenin rakamlarını yıktınız ve yeni rakamlar inşa ettiniz. İnanıyorum ki bu başarı çok daha farklı, aydınlık bir geleceği getirecektir. Yurt içindeki operasyonlar başarıyla sürerken, Suriye’de gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı Harekâtı ile Irak’taki Sincar ve Karaçok Dağlarına yaptığımız operasyonlar yeni terörle mücadele konseptimizin ilk adımlarıdır. Artık öyle Türkiye’yle şöyle uğraşalım-böyle uğraşalım yok. Ya masada otururuz konuşuruz, arazide beraber çalışırız, yoksa kalkıp da Türkiye’yi tacize, tehdide yeltenenler bunun bedelini öderler, bunu bilecekler.”
“SAHADA BAŞARILI OLMADAN, MASADA YER ALMA ŞANSINA SAHİP OLAMAZSINIZ”
Bugüne kadar hiçbir şehidin kanının, hiçbir şehit yakınının ahını yerde bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgemizin ve dünyanın tarihî bir yeniden yapılanma sürecinde olduğu böyle bir dönemde bizim Türkiye olarak hem güçlü durmamız, hem de mümkün olduğu kadar geniş bir alanda etkinlik kurmamız gerekiyor. Sizlerin verdiği mücadele, bu politikanın omurgasıdır. Sahada başarılı olmadan masada yer alma şansına sahip olamazsınız. Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız. Şehitlerimize ve ecdadımıza layık olabilmenin yolu buradan geçiyor. Her ne kadar birileri yok şöyle-yok böyle diyorsa da, biz inandıklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
“Kendilerine başka Rabia arayanlar varsın kendi yollarına gitsinler, ama biz bu yoldan vazgeçmeyeceğiz” vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını, “Gazanız mübarek, yolunuz açık, kılıcınız keskin, yüreğiniz ferah, zaferimiz-zaferiniz bol, Allah yardımcınız olsun” temennileriyle tamamladı.