“Teröristlerle Birlikte Yol Yürümeye Kalkarsanız, O Terörist Eninde Sonunda Silahını Size de Çevirir”

“Teröristlerle Birlikte Yol Yürümeye Kalkarsanız, O Terörist Eninde Sonunda Silahını Size de Çevirir”

Yozgat Bozok Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada geçtiğimiz günlerde Belçika’ya yaptığı terör uyarısını hatırlatarak, “Aynı ikazı PYD terör örgütü değildir inadı içinde olan diğer ülkelere de yapıyorum. Belçika’da eylem yapan canlı bombaların DAEŞ mensubu olması kimseyi aldatmasın. Çıkar çatışması içine girildiği an, bölücü örgütün farklı harflerle kendini ifade eden yapılarından herhangi birinin mensubu da benzer eylemi Avrupa, Amerika veya Rusya yapabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yozgat Akdağ Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İktisat Politikası Fahri Doktora” unvanı takdim törenine katıldı.

Konuşmasına, kendisine verilen fahri doktora unvanı dolayısıyla üniversite yönetimine teşekkürlerini ileterek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitenin kuruluşunun Başbakanlığı dönemine isabet etmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

Yeni kurulan üniversiteleri lüzumsuz addedenlere şu anda 13 bini aşkın öğrencisinin olduğu böyle bir üniversitenin aslında en güzel bir cevap olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani üniversiteye gelen değil üniversitenin gençlerin ayağına gittiği bir süreci başlatması sebebiyle bunu çok çok önemsiyorum” dedi.

SORGUN’A VETERİNERLİK FAKÜLTESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bozok Üniversitesi geldiği yerin önemli olduğunu ancak Yozgat için yeterli olmadığını belirterek, “Az önce Rektörümüzün yakındığı dert, yani 20 bin dönüm gibi bir arazi konusu, bu da yine üniversitemiz için sorun değildir. Çünkü gelişmeye ve genişlemeye müsait bir çevre var. Bunları Adalet Bakanımızın da az önce bana ifade ettiği gibi bu gelişme burada mümkün dediler. Belediye Başkanımız da burada, onlar da işin imar çalışmalarını süratle yapmak ve böylece de bu gelişme, bu genişleme rahatlıkla yapılabilir. Yeter ki mesele üniversite olsun, üniversite olduktan sonra gerisi teferruattır. Biraz önce Sorgunlu kardeşlerimle Veterinerlik Fakültesi’nin ilçemize yakışacağı konusunda mutabık kaldık. Bu talebi üniversite yönetimimizin de dikkatine sunacağımı orada söyledim. Az önce sizlerin de ifadesinde öyle zannediyorum ki burada verdiğimiz söz inşallah Üniversite Senatosunda da tecelli edecektir, hayırlı olsun diyelim” dedi.

“BOZOK ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYE’DE SAYGIN ÜNİVERSİTELER ARASINDAKİ YERİNİ ALACAKTIR”

Gerek büyükbaş hayvancılıkta, gerek küçükbaş hayvancılıkta Yozgat ve ilçesi Sorgun’un önemli bir merkez olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyleyse bunu bilimsel noktada da iyi bir konuma taşımak için önemli adımları atmamız gerekir diye düşünüyorum. Diğer yandan Hukuk Fakültesi’nin kuruluşuyla ilgili işlemlerin sonuçlanmak üzere olduğunu biliyorum, bunu zaten Adalet Bakanımız da yakından takip ediyor. Kuruluşu tamamlanan, ancak henüz öğrenci almayan okullarımız var. Sadece fakülte kurmak, yüksekokul açmak elbette yetmez. Bunların akademik ve teknolojik olarak güçlü bir altyapıyla teçhiz edilmesi de şart. Aynı şekilde bilimsel araştırmalara, projelere, yayınlara ve benzeri çalışmalara ağırlık verilmesi de gerekiyor. Tüm bunları gerçekleştirdiğimizde Bozok Üniversitesi sadece bölgesinin değil ülkemizin önde gelen üniversiteleri arasına girecektir, bundan hiç şüphem yok. Bozok Üniversitesi Türkiye’de saygın üniversiteler arasındaki yerini alacaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite yönetiminin bir vizyon işi olduğunu belirterek, Bozok Üniversitesi’ni Türkiye’nin ilk 20, ilk 10 üniversitesi arasına sokmak gibi bir hedef olmaması durumunda, bulunduğu yeri muhafaza etmesinin mümkün olmayacağını dile getirdi.

Bugün Türkiye’de 193 üniversite bulunduğu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yola çıkarken 76 üniversiteyle çıktık ve 76 üniversiteden sonra artış devam ederken bizim asıl hedefimiz şuydu; 76 üniversiteyle biz kaç vilayette varız? Ülkemizin neredeyse üçte biri gibi. Fakat benim Muş’taki, Hakkâri’deki bir gencim acaba üniversiteye girmek isterse nasıl girecek? Ailesinin mali imkânları bunun için yeterli mi? Gidip gelebilecek mi? Bu şartlar var mı? İstanbul’a, Ankara’ya nasıl gelip gidecek? Orada kalma imkânları falan var mı? Düşünün, bundan 20 yıl öncesini düşünün. Bizim üniversite öğrencilik yıllarımızı düşünüyorum, heyhat nerede, mümkün değil. Ama şimdi artık Hakkâri’deki öğrenci benim şehrimde üniversitem var diyor.

“HAKKÂRİ HAVALİMANI’NI HAVAN TOPLARIYLA TAHRİP ETTİLER”

Üniversite inşa ederken bölücü terör örgütü mensuplarının, üniversitelerin cam ve çerçevelerini molotoflarla, taşlarla-sopalarla indirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Selahaddin Eyyubi Havalimanı’nı yaptık Hakkâri’ye. Düşünebiliyor musunuz bu havalimanını havan toplarıyla tahrip ettiler ve dört tane müteahhit değişti orada. Yani havalimanını getiriyorsun Hakkâri’ye, orada kuruyorsun, İstanbul’la Hakkâri arasını 1 saat 40 dakikaya indiriyorsun, ama bunlar medeniyet, insani olmak, böyle bir anlayış yok ki. Orayı havan topuyla vesairesiyle dövdüğü gibi müteahhit firmaları da oradan 4 kez kaçırdılar. Biz buna rağmen Hakkâri’de Selahaddin Eyyubi Havaalanını bitirdik. Çünkü bizim bir derdimiz vardı. Yani eğer ben Tayyip Erdoğan olarak ülkemin dört bir yanına bir insan olarak gitmeyi arzu ediyorsam, Hakkâri’de yaşayan benim bir kardeşim de ülkemin dört bir yanına rahatlıkla gidebilme imkânına sahip olmalıdır, bunu başarmamız lazım” şeklinde konuştu.

81 İLE 193 ÜNİVERSİTE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de 25 havalimanından şu anda 57 havalimanına ulaşıldığını belirterek, “Buralara bir azimle, bir gayretle geldik. Bütün bu adımlar atılırken de, dedik ki; 76 tane üniversitesi bu ülkeye yetmez. Biz 81 ilimizin her birine en az birer tane üniversite yapacağız dedik ve 193 üniversiteyi 81 vilayetimize yaptık. Bu tabii aynı zamanda bir inancın işi. Hep söylerim; gençler, başarının altyapısında inanmak var, başarının alt yapısında çalışmak var, başarının altyapısında araştırmak var, uygulamak var. Ondan sonra takip var, takip, takip. Ancak neticeye böyle ulaşırsınız” dedi.

Yozgat’ı hak ettiği yere getirmekte kararlı olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yozgat’a en büyük tehlikenin göç olduğunu bunu durdurmanın yolunun da yapılacak yatırımlardan geçtiğini kaydederek, bu şehre yapılan en önemli yatırımlardan bir tanesinin ise üniversite olduğunu söyledi.

“YOZGAT’I HAYAT KALİTESİYLE CAZİP BİR ŞEHİR HALİNE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”

Yapılan yatırımlarla göçü engellemenin gayreti içerisinde olacaklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyleyse biz başta Yozgatlı iş adamları olmak üzere Yozgat’ı yatırımlarla bir çekim alanı haline getirmemizin de adımlarını atacağız. Benim Yozgatlı kardeşlerime sözüm var. Yozgat’ı sürekli göç veren bir şehir durumundan kurtarıp istihdamıyla, üretimiyle, hayat kalitesiyle cazip bir şehir haline dönüştüreceğiz. Bu mücadelede üniversitemize tabii çok önemli görev düşüyor. Rektörümüzden, hocalarımızdan ve idari personelimizden bu doğrultuda çok daha fazla gayret ortaya koymalarını bekliyorum” diye konuştu.

“BU TOPRAKLARI KIYAMETE KADAR VATANIMIZ OLARAK MUHAFAZA VE MÜDAFAA EDECEĞİZ”

Terör olaylarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin çok yoğun bir terör saldırısı altında olduğunu vurguladı. Türkiye’ye yönelik terör eylemlerinin sadece bölgenin dinamikleriyle ilgili olmadığını, aynı zamanda küresel güç mücadelelerinin yansımalarını da içinde barındırdığını gayet iyi bildiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Terörle ve terör örgütleriyle olan mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. İşte bugün Şefaatli ilçemizde bir şehidimizi daha toprağa verdik. Sadece Yozgat bu mücadelede asker ve polis olarak 10 şehit verdi. Burada Anadolu’ya geldiğimiz ve bu toprakları kendimize vatan olarak kabul ettiğimiz bin yıldır kesintisiz süren bir mücadeleden söz ediyoruz. Şairin dediği gibi, ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Yani kuru toprağa vatan diyemezsiniz. Hani belediyecilikte veya tapu kadastroda bir arazi vardır, bir de arsa vardır. Arsa olması için imardan geçmesi lazım, bir plan uygulaması görmesi lazım. Aksi takdirde orası arazi olarak, tarla olarak böyle götürür. Vatan olması için de, evet onun şehit kanıyla yoğrulması lazım. Bizim ay-yıldızlı bayrağımızın renginin kırmızı olması da tesadüf değildir. Bayrağımız rengini şehitlerimizin kanından alıyor. Bugüne kadar fedakârlıkla ve başarıyla yürüttüğümüz bu mücadeleyi Allah’ın izniyle ilelebet devam ettirecek, bu toprakları kıyamete kadar vatanımız olarak muhafaza ve müdafaa edeceğiz, bundan taviz yok. Son dönemde ülkemizi ve milletimizi hedef alan saldırıların bu derece artması, bu derece pervasız hale gelmesi, Türkiye’yi hedeflerinden kopartıp yeniden kendi içine kapatma amacına yöneliktir.”

“Düşünün şöyle 13 sene öncesini, 13 sene önce Türkiye’nin işte millî geliri 230 milyar dolar civarındaydı. Şu anda 700 milyar doların üstünde o civarlardayız; nerelerden nereye geldik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda kişi başına millî gelire bakarsak yaklaşık 10 bin dolar gibi bir rakamı yakalamış durumdayız. Ama bu Türkiye’ye yakışmıyor. Bunu bizim çok daha iyi bir konuma taşımamız gerekir. Taşır mıyız? Bu millet taşır. Yeter ki biz inanalım, azmedelim.”

“2023’TE DÜNYANIN İLK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ HALİNE GELECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, planlarını, programlarını adım adım uygulamaya devam edeceklerinin altını da çizdi. 2023 hedefleri arasında ilk sırada dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline gelmek olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz G-20’ye girdik mi? Girdik. Dünyanın en büyük 17 ekonomisinden biri olduk mu? Olduk, nerelerden nereye geldik. Millî gelirimizi 2 trilyon dolara, kişi başına millî gelirimizi de 25 bin dolara çıkartacağız dedik; bunlar hedeflerimiz. Savunma sanayinde dışa bağımlılıktan kurtulacağız dedik, bu da bir hedef. Kendi uçağımızı, kendi uydumuzu, kendi yüksek teknolojiye dayalı ürünlerimizi üretebilen bir ülke olacağız. Orta ve ileri teknoloji ürünlerini Avrasya’daki üssü konumuna geleceğiz dedik. İhracatımızı 500 milyar dolara çıkartacağız dedik. Ve turizmden yılda en az 50 milyar dolar gelir elde etme hedefimiz. Cari açığı kapatma hedefimiz var. İşsizliği tek haneli rakama indirme hedefimiz var. Gelir dağılımını düzelterek yoksulluğu azaltma hedefimiz var. İstanbul’u her alanda en önemli bölgesel ve küresel merkezlerden biri haline getireceğiz dedik ve bu adımları attık. Yani inanmadıkları, olmaz böyle bir şey dedikleri bütün projeler gerçekleşiyor. İşte Marmaray projesi, buyurun şu anda Boğaz’ın altından Marmaray 2,5 yılda yaklaşık 125 milyon yolcu taşıdı. Hiçbir zaman herhangi bir aksama, şu-bu hamdolsun olmadı” şeklinde konuştu.

“26 AĞUSTOS’TA YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ’NÜN AÇILIŞINI YAPMAK İSTİYORUZ”

İnşasına devam edilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü 26 Ağustos’ta veya daha öncesinde açılışını yapmak istediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bunlar sıradan olaylar değil. Yani buna gelişmiş ülkelerin liderleri geldiği zaman, bunları gördükleri zaman, ya diyorlar ‘Türkiye kefeni yırtmış, Türkiye hızla gidiyor, ilk 10 içerisine bu ülke girer’ diyor. Başbakanlığımın en hareketli olduğu dönemlerde Kanal İstanbul dedim. Birileri dalga geçti, Kanal İstanbul nasıl olacak vesaire vesaire. Şimdi bir şeye inanmak dedim ya az önce, inandık, çalıştık, sağ olsun şu andaki Ulaştırma Bakanımla beraber buna kafa yorduk ve defalarca helikoptere bindik beraberce gittik-geldik, güzergâh takibi yaptık. Ve biz bunu yapar mıyız? Yaparız dedik. Kısa bir zaman sonra da ihalesi vesairesi yapılıp Karadeniz’i Marmaray’a bağlamak suretiyle; burada işin siyasi boyutuna girmeyeceğim, çünkü bu proje aynı zamanda siyasi bir projedir, sadece gelir kaynaklı, gelir amaçlı bir proje değil. Ama bununla aynı zamanda bu millet, Türk milleti bir tarih yazacak, yani biz bak karaları aştık buraya geldik. Zaman zaman söylüyordum, diyordum ki, ecdadım, dedemiz Fatih kadırgaları karadan yürüttü, biz de denizin altından şu anda modern Marmaray’ı yürüttük. İşte bu bir hedefti, inanmaktı, bu oldu” dedi.

AVRASYA TÜNELİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl Avrasya Tüneli’ni açacaklarının müjdesini de verdi. Marmaray’dan trenlerle geçildiğini, Avrasya Tüneli’nden de herkesin aracıyla denizin altından geçeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunu sıkıntısı aşılmakta zorlanan İstanbul trafiğini aşmak için yapıyoruz, o da yine Marmaray’ın biraz daha güneyinden, yine denizin altından bir dev proje. Bunları tabi yaparken bir şey daha söylemek zorundayım. Hani yine atalarımız der ya, hazıra dağ dayanmaz. Eğer siz millî bütçeden ben bunları yapacağım dersen, çoğu zaman yapamazsın. Aslolan nedir? Aslolan, siz bütçe oluşturabiliyor musunuz, çeşitlendirebiliyor musunuz, bunları çeşitlendirmek suretiyle acaba bu dev projeleri gerçekleştirebiliyor musunuz? İşte biz bunu yaptık. Bunu yaparken bazı arkadaşlarımız, dostlarımız olmaz dediler, biz olur dedik ve yaptık. O 25 havalimanın, hani 56-57 oldu dedik ya, bunların hemen hemen diğerlerinin tamamı devletin kasasından, kesesinden 1 kuruş çıkmadan yapılmış olan projelerdir. Şu anda aynı şekilde Yavuz Sultan Selim Köprüsü de öyledir, bizim cebimizden para çıkmıyor. Bakın şimdi dev bir proje 3. havalimanı İstanbul’da değil mi? 3. havalimanı İstanbul’da bizim cebimizden bir kuruş çıkmıyor, 12 milyar euroya mal olacak orası. Ama biz dedik ki, burayı 22 yıl, 23 yıl işleteceksin, ondan sonra da tekrar devlete teslim edeceksin. İş bilenin, kılıç kuşananındır; olay budur.”

“SURİYE ÜZERİNDEN ÜLKEMİZE YÖNELEN TEHDİTLERİN ASIL GAYESİ, BİZİ 2023 HEDEFLERİMİZDEN UZAKLAŞTIRMAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni enerji, ulaşım, haberleşme projelerini süratle hayata geçirerek Türkiye’yi çok güçlü bir altyapıya kavuşturacaklarını dile getirdi. Cumhuriyetin 100. yılı için tam 100 ayrı hedefi belirlediklerini ve ilan ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle hepsini de hayata geçireceğiz. Terör örgütlerinin sokaklara, evlere döşedikleri bombalar, güvenlik güçlerimizle birlikte işte bu vizyonumuzu da hedef alıyorlar. Ankara’da, İstanbul’da patlayan canlı bombalar, oralardaki masum insanlarımızla birlikte bu hedeflerimize de zarar vermeyi hedefliyordu. Suriye üzerinden ülkemize yönelen tehditlerin asıl gayesi, bizi 2023 hedeflerimizden uzaklaştırmaktır. İnanın bana, Türkiye’nin bu kadar dayanıklı, bu kadar basiretli, bu kadar soğukkanlı olacağını bunlar hesaba katamadılar, onun için de bugün işler farklı istikametlerde gelişmeye başladı” ifadelerini kullandı.

Türkiye’ye gelen 3 milyona yakın mülteci için kimseden para istemediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Başbakanım o dönemde ve kapılarımızı açtık, bir taraftan çadır kampları kurduk, bir taraftan konteyner kentleri oluşturduk, bunları yaptık. Niye? Hamdolsun, gücümüz vardı, kuvvetimiz vardı, bugün de var gücümüz, kuvvetimiz. Çünkü biz göreve gelmeden önce, yani 2002’nin sonunda veren el değildik, o zaman alan eldik, ama şimdi veren el konumuna geldik, çünkü veren el alan elden hayırlıdır, bunu biliyoruz. Bakın 2014’ün rakamını söyleyeceğim size, dünyada donör ülkeler arasında biz ilk 3’ün içinde yer alıyoruz; bir, Amerika, iki, İngiltere, üç, Türkiye. 4,5 milyar dolar biz fakir ülkelere ne yapmışız? Destek vermişiz, biz böyle bir ülkeyiz. Eğer millî gelire göre hesaplarsak birinci ülkeyiz, hepsini geride bırakıyoruz. Onların cebinde bir şeyler var çıkmıyor. İşte şu anda, ‘yok 3 milyar euro yılda vereceğiz’, ‘Ondan sonra bir 3 milyar euro daha vereceğiz’ inşallah verirler. Fakat verseler de, vermeseler de biz ensarız, onlar şu anda muhacir, gereğini yapacağız.”

“Terör örgütü şehit ettiği askerlerimizle, polisimizle, korucularımızla, sivil vatandaşlarımızla, evet, bizim canımızı yakıyor” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama şundan emin olun, kendisi de bitmek üzere, güvendiği dağlar birer birer devrilmeye, arkasından çekilmeye başladı, evet. Yaşanan her hadise terör örgütünün gerçek yüzünü uluslararası kamuoyuna biraz daha açık bir şekilde gösteriyor, göstermeye de devam edecek” diye konuştu.

“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ FARKLI KISALTMALAR ALTINDA DÜNYAYI ALDATMAYA ÇALIŞIYOR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında uluslararası kamuoyuna da seslenerek, “Bölücü terör örgütü adeta alfabedeki tüm harfleri tüketircesine sürekli farklı isimlerle, farklı kısaltmalar altında dünyayı aldatmaya çalışıyor. Hangi ismi, hangi kısaltmayı kullanırsa kullansın hepsi de aynı örgüttür. İster PKK olsun, ister KCK olsun, ister PYD olsun, ister YPG olsun, YPS, YBŞ, TAK, onlarla birlikte hareket eden DHKP-C olsun, MLKP olsun. TKP-ML olsun, ne olursa olsun ülkemizde eylem yapan DAE

Ş, benzer yapılardaki örgütler olan El Kaide, Boko Haram, Eş-Şaab, ne olursa olsun bunların hepsi de aynı insanlık düşmanı, demokrasi düşmanı, özgürlük düşmanı yapılardır; bunu böyle bilelim. Bunların dini, vatanı, ırkı, milleti yoktur. Günahsız bir insana eğer siz silah doğrultuyorsanız, sizin insanlıktan nasibiniz yoktur, yaptıkları ortada. Şayet siz, ‘PKK tamam, ama PYD terör örgütü değildir’ derseniz sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Elimizde belgeler var, yani bunların başları bu belgelerde bu isimleri birlikte kullanıyor zaten. Geçen Sayın Barzani de biliyorsunuz yaptığı açıklamada bunların her ikisinin de aynı olduğunu kendisi açıkça söyledi. Bu örgütün mensupları da, biz de, bölgeyi bilen herkes de sizin bu tavrınıza güler ey dünya, ey Batı, sadece sizinle istihza ederler. Devekuşu gibi kafayı kuma gömmek ortadaki gerçeği değiştirmiyor” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada Belçika Hükûmetini eleştirdiğini, “koynunuzda yılan besliyorsunuz, her an sizi de sokabilir” diye ikazda bulunduğunu anımsattı. Belçika’nın bugün bulunduğu durumun ortada olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Gaziantep’te yakalıyoruz, Belçika’ya iade ediyoruz ve Belçika bunu serbest bırakıyor. Buyurun, serbest bıraktığı kişiler işte bu felaketi, bu terör eylemini gerçekleştiriyorlar. Aynı ikazı PYD terör örgütü değildir inadı içinde olan diğer ülkelere de yapıyorum. Belçika’da eylem yapan canlı bombaların DAEŞ mensubu olması kimseyi aldatmasın. Çıkar çatışması içine girildiği an bölücü örgütün farklı harflerle kendini ifade eden yapılarından herhangi birinin mensubu da benzer bir eylemi herhangi bir Avrupa, Amerika veya Rusya şehrinde yapabilir. Şimdi Rusya zannediyor ki, ‘Moskova’da ben bunlara ofis açtırttım, bol bol da silah veriyorum’ bumerang gibi döner bir gün seni de vurur. Bunu da bilin” dedi.

“DİRAYETSİZ YÖNETİCİLERİN CEZASINI MASUMLAR ÇEKMESİN DİYE BU İKAZLARI YAPIYORUZ”

Ankara’da masum halkı hedef alan, eylem yapan örgütün, hiçbir insani ve ahlaki ölçüsü kalmamış bir yapı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Onlar için Ankara’yla Londra’nın, İstanbul’la Berlin’in, New York’la Moskova’nın farkı yok ki. Bu gerçeği görmek için ne çok derin istihbarat bilgilerine, ne de fiyakalı unvanlara sahip olmaya ihtiyaç yok, her şey tüm çıplaklığıyla ortada. Siz teröristlere şu veya bu gerekçe ile kucak açar, birlikte yol yürümeye kalkarsanız, o terörist eninde, sonunda silahını, bombasını size de çevirir. Biz sadece bölücü örgütle mücadelesi 30 yıla aşkındır süren, dünyadaki neredeyse tüm terör örgütlerinin hedefi durumunda bulunan bir ülkeyiz. Yani terör konusunda bizden daha iyi, daha gerçekçi, daha işe yarar tavsiye alınabilecek başka bir ülke bulamazsınız. Burada gelin sözümüze kulak verin diyoruz, terör örgütleri karşısında ilkeli bir duruş sergileyin diyoruz, kendinizi de kurtarın, bize de faydanız dokunsun diyoruz. Şimdi Avrupa’da birçok terörist var, 4 bin dosya teslim ettim ben Avrupa’da sadece bir ülkeye. Daha sonra hükümet başkanına dedim ki, bakın 4 bin dosya ben size verdim değil mi? Bakın o günden bugüne en ufak bir gelişme yok. Ne dedi bana biliyor musunuz? Dedi ki, o dosyaların sayısı şu anda 4500 oldu, hepsi yargıda. Sizin yargı bu kadar ağır mı çalışıyor dedim. Hani geciken adalet, adalet değildir diyordunuz, bize hep öyle söylüyordunuz, nedir bu yaptığınız? Ve şu anda onlar da yandım diyenlerden. Neyle? Mülteci konusuyla. Ama terör orada, vuracak, onları da vuracak. Yine bizim atalarımızın güzel bir sözü var, akılsız başın cezasını ayaklar çeker diye. Biz de dirayetsiz yöneticilerin cezasını masumlar çekmesin diye bu ikazları yapıyoruz.”

“DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ELDE EDİLMESİNİN YOLU TERÖR OLAMAZ”

Türkiye’nin ve dünyanın içinde bulunduğu sıkıntılardan çıkış yolları ararken en büyük desteği üniversitelerden beklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak bazı akademisyenlerin ve onları kollayan üniversitelerin, akıl almaz bir şekilde istismar ettikleri kavramlar üzerinden terör örgütlerinin yanında yer almayı tercih ettiklerini belirtti.

Bu tavrın bilimsellikle, özgürlükle, demokrasiyle, hakla, hukukla kesinlikle bir ilgisinin bulunmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Düşünce özgürlüğünün, inanç özgürlüğünün elde edilmesinin yolu terör olamaz. Terör örgütünün yanında yer almak, ancak ideolojik bağnazlıkla, ideolojik körlükle izah edilebilir, çünkü terörün gözü kördür, bir defa bunu böyle bilmek durumundayız. Biz öyle dar görüşlü bir anlayışla olaylara yaklaşamayız ve böyle bir bağnazlık içerisindeki yaklaşım tarzını da akademisyenlerimize yakıştıramıyoruz. Ama biliyoruz ki, üniversitelerimizin sayıları 150 bine yaklaşan akademisyen içinde bu tür düşünce içerisinde olanların sayısı 3-5 bini geçmez ve geçmiyor. Aynı şekilde paralel devlet yapılanması ihanetinin içinde yer alan, bu örgüte sempatiyle bakan akademisyenlerimizin sayılarının da oldukça az olduğunu düşünüyorum. Fakat sütün içindeki kıl misali sayıları az da olsa bu kişilerin üniversitelerde sergiledikleri görüntü maalesef en çok bu kurumlara zarar veriyor. Ben buradan ülkesini ve milletin seven gelişmeleri sağduyulu bir şekilde değerlendirebilen, bilimsel ve kişisel ahlak sahibi akademisyenlerimize çağrıda bulunuyorum, sizler de düşüncelerinizi, tavrınızı, endişelerinizi gür bir sesle kamuoyuna duyurmalısınız. Bunu elbette öncelikle bilimsel çalışmalarınızla ve eserlerinizle yapacaksınız. Bununla birlikte, iç ve dış kamuoyuna bu ülkenin, bu milletin akademisyenleri tarafından da sahiplenildiğini gösterecek güçlü kampanyalar yürütmelisiniz. Burada kesinlikle siyasi bir tavırdan, siyasi bir pozisyon almadan söz ediyorum, bir Cumhurbaşkanı sıfatıyla söz ediyorum, bir siyasi partinin genel başkanı olarak konuşmuyorum. Ülkemizin ve milletimizin bekası söz konusu olduğunda, tıpkı Çanakkale’deki gibi akademisyenlerimizi en önde görmek arzusuyla bunları söylüyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda Bozok Üniversitesi’nin Türkiye’nin 2023 hedefleri gibi ülkenin ve milletin geleceğine sahip çıkma konusunda da öncü ve örnek bir üniversite olacağına inandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Yozgat -d3-1

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Yozgat -n6 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Yozgat -n7 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Yozgat -n8 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Yozgat -n9

enerji petrol medya -TÜRKİYE- HABER GAZETESİ  - TÜRKİYE  - HABERLERİ - EKONOMİ -23



seers cmp badge