Gana, Gelişmiş Demokrasisi ile Afrika’da Model Bir Ülkedir
Gana Meclisi’nde milletvekillerine hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerini; dostluk, eşitlik ve iş birliği temelinde geliştirme konusunda kararlı olduğunu belirterek, “Gana özgün geçmişi ve günümüzdeki başarılarıyla Sahraaltı Afrika’daki en önemli kalkınma ortaklarımızdan biridir. Gana’nın, çoğulcu demokrasinin hayata geçirilmesi konusunda kararlılığı yanında, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne bağlılığını da takdirle izliyoruz” dedi.
Gana’nın başkenti Akra’da resmî temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gana Meclisi’ni ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde Gana Meclisi’nde Genel Kurul’a katıldı ve milletvekillerine hitaben bir konuşma yaptı.
“GANA’NIN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ DİĞER AFRİKA ÜLKELERİNE ÖRNEK TEŞKİL ETMİŞTİR”
Konuşmasına; Gana ziyaretinden ve Gana Meclisi üyelerine hitap etmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1957 yılında Sahraaltı Afrika’da bağımsızlığını kazanan ilk Afrika devleti olması hasebiyle Gana’nın, kıta tarihinde müstesna bir yeri olduğunu ve bağımsızlık mücadelesinin, diğer Afrika ülkelerine bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
Türkiye’nin; ‘binlerce yıllık bir devlet geleneğine sahip bir milletin, 20’inci yüzyılda kurulmuş son devletinin adı’ olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı’nın, üç kıtaya yayılan 600 yıllık bir egemenliğin ardından, Birinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda yıkılmaya yüz tuttuğunu hatırlattı ve devamında şunları söyledi: “Dönemin tüm büyük güçlerinin saldırısına maruz kalan milletimiz, elinde kalan son topraklar olan Anadolu ve Trakya’da verdiği destansı bir kurtuluş mücadelesi sonunda, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmayı başardı. Bu başarı, sömürge rejimleri altında yaşayan yüzlerce milyon insan için, tüm mazlum milletler için ilham ve ümit kaynağı oldu. Kurtuluş mücadelemizin, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Afrika’da da derin izler bıraktığını biliyoruz.”
“TÜRKİYE’NİN AFRİKA İLE İLİŞKİLERİNİN KÖKLÜ BİR GEÇMİŞİ VARDIR”
Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerinin köklü bir geçmişi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Kuzey ve Doğu Afrika’yı uzun asırlar boyunca yönetimi altında bulunduran Osmanlı’nın, bıraktığı sayısız eserle, bölgede bugün hâlâ hayırla yâd edildiğini vurguladı.
Osmanlı yönetiminde, asla bir sömürge anlayışının olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Tam tersine Osmanlı, her yerde olduğu gibi Afrika’da da, halkların geçmişlerine, inançlarına, dillerine, geleneklerine saygı duyan, hoşgörü ve adaletin esas olduğu bir yönetim anlayışı sergilemiştir. Dikkat ediniz, geçmişte Osmanlı yönetimi altında bulunan ve bugün bağımsızlığını elde etmiş hiçbir yerde, sömürgeye veya kültürel hegemonyaya dair en küçük bir iz bulamazsınız. Mesela, hiçbir ülke kendi dilini terk edip Türkçeyi konuşma dili veya resmî dil olarak benimsememiştir. Hiçbir inanç grubu, zorla din değişikliğine maruz kalmamıştır. Kuzey Afrika ve Doğu Afrika bunun en somut örnekleridir.”
Bugün de Türkiye olarak, Afrika’yla ilişkileri, karşılıklı kazanç, eşitlik, hakkaniyet ve insani hassasiyetler temelinde geliştirmenin çabası içinde olduklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aksi bir anlayış, bizim ne tarihimizde, ne de bugünümüzde kesinlikle mevcut değildir” diye konuştu.
“GANA’NIN KALKINMA VE DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE YANINDAYIZ”
Somali’nin yeniden inşası konusunda gösterdikleri gayrete dikkat çeken ve Afrika’nın diğer ülke ve halklarına da aynı hissiyatla yaklaştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine, Gana ile ilgili yaptığı şu değerlendirmelerle devam etti: “Türkiye olarak Gana’yı, özgün geçmişi ve günümüzdeki başarılarıyla Sahraaltı Afrika’daki en önemli kalkınma ortaklarımızdan biri olarak gördüğümüzü özellikle ifade etmek isterim. Gana, bugün, gelişmiş demokrasisi ve kalıcı istikrarı ile kıtada model bir ülke konumundadır. Gana’nın, çoğulcu demokrasinin hayata geçirilmesi konusunda kararlılığı yanında, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne bağlılığını da takdirle izliyoruz. Kalkınma ve demokrasi mücadelenizde desteğimizin daima yanınızda olacağından emin olunuz.”
Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerini; dostluk, eşitlik ve iş birliği temelinde geliştirme konusunda kararlı olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu doğrultuda siyasi, askerî, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda ilişkilerimizi çeşitlendirmeyi ve derinleştirmeyi merkeze alan bir politika izliyoruz” dedi.
TİKA’NIN BÖLGEDEKİ FAALİYETLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Ocak 2008’de Afrika Birliği’nin stratejik ortağı olduğunu hatırlatarak, ‘Afrika açılımı’ adıyla sürdürdükleri çalışmaların, uzun soluklu ve karşılıklı yararı esas alan vizyoner bir anlayışa dayandığını belirtti. Afrika’ya yönelik politikalarının; tarımsal gelişme, sulama, enerji, eğitim, sağlık ve düzenli insani yardımları da içeren kapsamlı bir stratejiye dayandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Yükselen bir donör ülke olarak Türkiye, 37 Afrika ülkesinde projeler gerçekleştiren Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı-TİKA aracılığıyla bölgeye ciddi katkılar sağlıyor. Sivil toplum kuruluşlarımız, yerel makamlarla iş birliği halinde özellikle eğitim, sağlık, gıda ve sulama alanlarında kıta ülkelerine dikkate değer katkılarda bulunuyor. Kardeş ülke olarak gördüğümüz Gana’da da iş adamlarımız ve yardım gönüllülerimiz, iki ülke halklarını daha da yakınlaştıran projelere imza atıyorlar. Bu çalışmalar, önümüzdeki yıllarda artarak devam edecektir.”
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA ACZ İÇERİSİNDE”
Konuşmasında terörizmle mücadelede tüm ülkeler ile uluslararası kurumların bu ilkeli ve tutarlı davranmaları gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in terörle mücadele konusunda Suriye’de, Irak’ta, Orta Afrika’da olanlara müdahale etmekte bir aczin içerisinde olduğunu kaydetti. “Dünya 196 ülkesiyle, 5 tane ülkenin 2 dudağı arasında” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Bu 5 ülkeden bir tanesi hayır diyorsa hayır; evet diyorsa evet… Şunu unutmayalım: Dünya 5’ten büyüktür. Tüm dünyayı bu 5 ülkenin vereceği karara teslim etmek adalet değildir. Öyleyse bu adımı beraber atmamız lazım.”
Türkiye’nin; dünyada gelişmemiş ülkelere veya az gelişmiş ülkelere yardım eden ülkeler içerisinde üçüncü sırada, millî gelire oranla sıralandığında ise birinci sırada olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki bu zengin ülkeler nerede? Niye bunlar fakir fukaraya, garip gurebaya, az gelişmiş ülkelere ellerini uzatmıyorlar, niye desteklerini vermiyorlar, neredeler bunlar? Hepsi laf. Onun için Birleşmiş Milletler’in bu konuda yeniden reforme edilmek suretiyle elden geçirilmesi lazım” eleştirilerinde bulundu.
Suriye’de devlet terörü ile yarım milyona yakın masumun katledilmesi ve 12 milyon mağdurun evinden-yurdundan edilmesi karşısında sergilenen bencil tavırların, insanlık vicdanında derin yaralar açtığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sömürgecilik döneminde benzer acıları, çok daha ağır bir şekilde yaşamış olan Afrika’nın bu dramı çok daha iyi anladığına; hissettiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gana Meclisi’ndeki hitabının ardından, Gana Devlet Başkanı Mahama tarafından onuruna verilen resmî öğle yemeğine katıldı.