Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Liderler Zirvesi Öncesi Antalya’da İncelemelerde Bulundu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15-16 Kasım tarihlerinde düzenlenecek G20 Liderler Zirvesi öncesindeki çalışmaları yerinde görmek ve incelemelerde bulunmak üzere Antalya’ya bir ziyaret gerçekleştirdi.
Havalimanında kendisini karşılayan vatandaşlara Cumhurbaşkanlığına ait otobüsten seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’nın G-20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağını hatırlatarak, “Dünya ekonomisinin yüzde 85’ini temsil eden ülkelerin liderleri inşallah sizin, bizim misafirimiz olacaklar. 4 gün burada yoğun bir çalışmamız olacak” dedi.
“ANTALYA ULUSLARARASI CAMİADA ÇOK FARKLI BİR KONUMA YERLEŞTİ”
Misafir ülkelerin yoğun bir ekiple Antalya’ya geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani yaklaşık 10 bin civarında insan belirlenen alan içinde yerlerini alacaklar. Siz her zamanki ev sahipliğinizi en başarılı şekilde yapacaksınız. Buna olan inancımız tam olduğu için zaten Antalya’yı G-20 Zirvesi’ne aday olarak gösterdik. İnşallah önümüzdeki yıl bir de EXPO olayımız var. Antalya böylece uluslararası camiada çok farklı bir konuma yerleşmiş oluyor. Ben bugün yapılan çalışmaları bizzat yerinde görmek istedim, onun için geldim. Çok fazla kalamıyorum çünkü nerede ne var bir göreyim istedim ki en az eksikle inşallah bu zirveyi gerçekleştirelim istiyorum” dedi.
Havalimanından G20 Liderler Zirvesi’nin gerçekleştirileceği Belek Turizm Bölgesi’ne geçerek incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgililerden brifing aldı.
G-20 LİDERLER ZİRVESİ PROGRAMI
Burada yaptığı açıklamada, G-20 Zirvesi kapsamında 14 Kasım akşamı liderlere, eşli, geniş kapsamlı bir yemek verileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Kasım’da da Liderler Zirvesi’nin başlayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gündemin başlıkları çerçevesinde yapacağımız ana çalışmalar, bir de bunun yanında çalışma yemekleri şeklinde üç ayrı çalışmamız var. Biz bu çalışmaları yaparken liderlerin kendi aralarında bazı ikili görüşmeleri de olmuş olacak. Ama yine bizim de bazı boşluklarda, çünkü oturumları yöneteceğim için benim oturumlardan ayrılmam mümkün değil ama oturumlar arasında boşluk olduğunda da yine planlanmış görüşmelerimiz var. Bütün bu görüşmelerle birlikte ertesi gün 16’sında öğlen son bir çalışma yemeğimiz olacak, bunun arkasından sonuç bildirgesiyle beraber ilk basın toplantısını yapacağım. Bu basın toplantısıyla birlikte de sonuç bildirgesini dünyaya açıklamış olacağız” dedi.
Zirvenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, liderlerin hassasiyetine de teşekkür etti. Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernandez de Kirchner’in ülkesindeki seçimler nedeniyle zirveye katılamayacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanı, hükümet başkanı ve bakanlar olmak üzere toplamda 10 bini aşkın misafirin zirve için Antalya’ya geleceğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve kapsamında yapacağı ikili görüşmelere ilişkin takvimin sorulması üzerine, görüşmelerin büyük çoğunluğunun netleştiğini ifade etti. Avustralya’daki G-20 Zirvesi haricinde 2008’den bu yana tüm zirve toplantılarına katıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu zirvelerde önceden planlananlar olur, ama bunun dışında bir de gündem süreci içerisinde bu tür görüşmeler planlanır. Orada da yine bu görüşmeleri yapabilirsiniz ve bu zaman zaman ikili olur, zaman zaman heyetler arası olur. Bu işin yapısında bu var. Burada da bütün liderler, şahsım da dâhil olmak üzere bunlar gerçekleşecek” diye konuştu.
“DAEŞ VE TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA KARARLILIĞIMIZI ÇOK AÇIK ORTAYA KOYACAĞIZ”
Bir basın mensubunun, Zirvenin önemli gündem maddelerinden birinin Suriye olacağının belirtilmesi ve Cerablus özelinde DAEŞ’e karşı ortak bir kara operasyonunun gündemde olup olmadığı sorusuna cevaben Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim şunu çok açık, net ortaya koymamız lazım. DAEŞ konusu başta olmak üzere Türkiye için tehdit oluşturan tüm terör örgütlerine karşı Türkiye’nin gerek kendi başına, gerek kolektif olarak, ortak koalisyon güçleri olarak attığı ve atacağı adımlar var. Şu anda İncirlik’te konuşlanmış olan birçok uçak var, bu koalisyon güçlerinin orada konuşlanmasıdır. Diğer yerlerde de gerekirse o üslerimizi de kullanabilme şansları olacak. Bu konuda kararlıyız, bu kararlılığımızı ortaya çok açık, net koyacağız. Dün akşam Sayın Obama ile de yaklaşık 45 dakika süren, salt bu konuyla ilgili görüşmemiz oldu. Orada da bunları ayrıca konuştuk. Çünkü, DAİŞ terör örgütüne karşı oluşturacağımız ve oluşturduğumuz koalisyon güçlerinin tavrı çok çok önemli. Ama çevredeki ülkelerin de özellikle ‘DAEŞ’i vuruyoruz’ diyerek gidip sivilleri vurması, diyelim ki Bayır Bucak Türkmenleri’ni vurması hoş karşılanabilecek bir şey değildir. Bunu özellikle kendilerine de hatırlattık, söyledik, söylüyoruz. Burada da zaten bizim için uluslararası terör, Suriye ağırlıklı olarak, mülteci sorunuyla ilgili olarak bir çalışma yemeğimizin başlığını teşkil ediyor” dedi.
“TAMPON BÖLGE DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin tampon bölge oluşturulması konusunda tezleri ortada. Bu noktaya gelindiğini düşünüyor musunuz” sorusuna cevaben de şöyle söyledi: “Bir defa şu tampon bölge olayını literatürümüzden çıkaralım. ‘Tampon bölge’ diye bir şey söz konusu değil” dedi. Türkiye’nin “uçuşa yasak bölge”, “terörden arındırılmış bölge” ve “eğit-donat” başlıklarını gündeme getirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Eğit-donat konusunda zaten çalışmalarımız baştan itibaren devam ediyor. Terörden arındırılmış bölge konusunda dost ülkeler de artık bu noktaya doğru gelmeye başladılar. Uçuşa yasak bölge konusunda, kara operasyonu konusunda vesaire onda da olumlu gelişmeler var, bunu görüyoruz. Çünkü bu da kabullenilmiş durumda. Olayı yaşayan biziz. Onlar olayın tabi çok çok dışında. Biz yaşadığımız için birçok şeyi yerinde tespit edebiliyor, görebiliyoruz. Halep’te ne oluyor ne bitiyor, en iyi biz biliyoruz. Halep’te Türkiye ile akrabalık bağı olan insanlar yaşıyor. Halep, nüfusu 2 milyonu bulan Suriye’nin en büyük şehirlerinden bir tanesi. Fakat Cerablus olayı, Azaz konusu bunlar çok stratejik konular. Nitekim Fırat’ın batısına geçme noktasında kararlılığımızı biliyorsunuz. Fırat’ın batısına kimse geçemez, bu konuda çok kararlıyız. Geçenlerde teşebbüs ettiler, gereği de yapıldı. Bu konudaki hassasiyetlerimiz, bundan sonra çok daha farklı şekilde devam edecektir. Bunu da gerek milletimin, gerekse tüm dünyanın bilmesi lazım.”
İncelemeleri sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a İçişleri Bakanı Selami Altınok, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Antalya Valisi Muammer Türker, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile milletvekilleri eşlik etti.