Çözüm Şam’dan geçiyor
Başbakan Ahmet Davutoğlu, sorunun çözümünün Şam’dan geçtiğine işaret ederken, “Şam’da halkını temsil eden ve halkla bütünleşen bir idare ve teröre karşı hep beraber vereceğimiz, DEAŞ başta olmak üzere yürütülecek mücadeleyle bunu aşabiliriz.” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 64. Hükümeti kurma çalışmalarına ilişkin, “Sayın Cumhurbaşkanımızdan dün görevi aldım. İnşallah en kısa sürede hükümeti kurma çalışmalarını tamamlamayı düşünüyorum. Bugün MYK’yı toplantıya çağırdım, MYK ile istişare edeceğim. İstişarelerimi sürdüreceğim ve Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte tespit edeceğimiz bir zaman dilimi içinde inşallah buluşup, hükümetimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Normal doğal süreci içerisinde inşallah milletimize hayırlı hizmetler sunacak bir hükümeti kamuoyuna ilan edeceğiz” dedi.
Davutoğlu, Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunan Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Çankaya Köşkü’nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda, mülteci sorunu konusunda, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, kendisine ve Çipras’a yönelttiği üçlü bir toplantı fikrini ele aldıklarını belirten Davutoğlu, bütün bu mekanizmalara açık olduklarını söyledi.
AB ile Türkiye arasında bir zirve tertip edilerek, sadece mültecilerin değil, bütün çerçevenin ele alınması konusunda olumlu bir yaklaşıma sahip olduklarını dile getiren Davutoğlu, Çipras’ın bu konuyu Avrupa’da ilk gündeme getiren liderler arasında olduğunu anımsattı.
Bütün sorumluluğu Türkiye’nin ve Yunanistan’ın üzerine atılmasına veya bütün külfetin bu iki ülkeye yüklenmesine dönük çabaları doğru görmediklerinin altını çizen Davutoğlu, “Gerek ikili ilişkilerle ilgili sorunlarda gerekse ikili ilişkilerin pozitif bir gündemle yeniden inşa edilmesinde gerekse AB içinde Türkiye ve Yunanistan’ın ortak tutumunu sergilemesi ve nihayet uluslararası ve bölgesel alanlarda birlikte çalışma konusunda son derece pozitif yaklaşım içeren güzel bir görüşme gerçekleştirdik” diye konuştu.
Dördüncü Stratejik İşbirliği Konseyi için en geç şubat ayında bir araya geleceklerini hatırlatan Davutoğlu, ihtiyaç olması halinde, memnuniyetle Yunanistan’a ziyaret gerçekleştirip, bu konuları tekrar ele alma imkanı bulacaklarını söyledi.
Çipras’ın kendisini Simi adasına davet ettiğini belirten Davutoğlu, bu toplantılardan birini gelecek günlerde İzmir’de veya Ege adalarında yapabileceklerini ifade etti.
Çipras’a ziyareti için teşekkür eden Davutoğlu, milli maçta olduğu gibi bütün birlikteliklerin dostane bir şeklide bitmesini diledi.
Davutoğlu, deprem dolayısıyla da Yunanistan’a geçmiş olsun dileklerini iletti.
“Türkiye gerekli tedbirleri alır”
Davutoğlu ve Çipras açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin açıklamalarının hatırlatılıp, “IŞİD’e yönelik Türkiye ve ABD’nin ortak operasyon düzenleyip düzenlemeyeceği”nin sorulduğu Davutoğlu, şu yanıtı verdi:
“Biz her zaman Türkiye’yi tehdit eden herhangi bir durum söz konusu olursa Türkiye kendi güvenliğini korumak üzere her türlü tedbiri alır görüşünü en başından itibaren zikrettik. Türkiye sınırında da bugün Türkiye’nin güvenliğine dönük olarak terörist örgütlerin, sadece DEAŞ değil, bütün terör örgütlerinin ve Suriye rejiminin oluşturduğu bazı önemli riskler olduğu aşikar. Bu bağlamda Türkiye bu tedbirleri bazen koalisyonda olduğu gibi, koalisyon ülkeleriyle hava harekatına katılmak şeklinde DEAŞ’a karşı, bazen de tek taraflı 23 Temmuz’da DEAŞ pozisyonlarına yaptığı gibi gerekli tedbirleri alır ve bu adımları atar. Suriye krizi çözülmeden dünyanın bu mülteciler sorunu başta olmak üzere meselelerle baş etmek mümkün değil. Dolayısıyla her türlü alınabilecek tedbiri uluslararası koalisyon çerçevesinde ve tek taraflı olarak gerektiği zaman atarız. Bu bağlamda bizden gelecek açıklamalar esas teşkil eder. Şu anda hemen böyle bir adım atıldığı atılmak üzere olduğu gibi bir kanaatin yaygınlaşması doğru değil.”
64. Hükümetin ne zaman kurulacağına ilişkin soruya, Davutoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızla dün yemin törenini müteakip görevi aldım. İnşallah en kısa sürede hükümeti kurma çalışmalarını tamamlamayı düşünüyorum. Bugün MYK’yı toplantıya çağırdım, Sayın Çipras’la yapacağım görüşmeden sonra MYK ile istişare edeceğim. İstişarelerimi sürdüreceğim ve Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte tespit edeceğimiz bir zaman dilimi içinde inşallah buluşup hükümetimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Normal, doğal süreci içerisinde inşallah milletimize hayırlı hizmetler sunacak bir hükümeti kamuoyumuza ilan edeceğiz” yanıtını verdi.
“Bedelini mülteci sorunundan etkilenen ülkeler ödüyor”
“Türkiye’de göçmen ağırlama merkezi kurulması, Suriye’den gelen göçmenlerin kimlik tespitinin yapılması ve sevkıyatı konusunda mutabık kaldınız mı” sorusu üzerine Davutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu sorunun kökenine gitmek lazım ve onu kökeninde durdurmak lazım. Kökeninde durdurulması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gereğini yapmadığı için 4 yıldır milyonlarca insan aç, susuz yollara dökülüp biran önce güvenli bir alana, Türkiye’ye ulaşmak için, Türkiye’ye ulaştıktan sonra da bir kısmı buradan Avrupa’ya geçebilmek için çaba içinde. Kimse evini, barkını… Hele hele 3 yaşındaki Aylan bebeği kucağına alıp da Ege sularına açılmak istemez. Dolayısıyla, Türkiye’ye dönüp ‘Bu mültecileri Türkiye’de nasıl muhafaza edeceksiniz’ sorusundan daha çok Türkiye ve Yunanistan olarak biz birlikte dünyaya dönüp, ‘başımıza bu sorunu niye açtınız veya açılmasına niye göz yumdunuz’ diye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sormamız lazım. Alamadıkları kararların bedellerini bugün hem Suriyeli mağdur mülteciler, zayıf, gureba mülteciler hem de Türkiye ve Yunanistan gibi mülteci sorunlarından etkilenen ülkeler ödüyor.”
Türkiye’nin bu yükü taşıdığını ifade eden Davutoğlu, çözüm üretilmesi için Türkiye’ye çağrıda bulunmanın, uluslararası kuruluşların çöktüğü bir anda, bütün bir yükü Türkiye’nin üzerine yüklemek olacağını söyledi.
“Çözüm Şam’dan geçiyor”
Bu meselenin, Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir mesele olmadığının altını çizen Davutoğlu, “Bu mesele Türkiye ile Yunanistan’ın birlikte, Suriyeli mültecilerle birlikte mağdur olduğu bir meseledir. Birlikte bundan sonra uluslararası toplumu harekete geçmeye çağıracağız. Her türlü tedbiri kendi aramızda alacağız insani trajediler olmaması için. Yine oluşturduğumuz komitelerle çalışacağız. Avrupa Birliği içinde çalışacağız” dedi.
Sorunun çözümünün Şam’dan geçtiğine işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şam’da halkını temsil eden ve halkla bütünleşen bir idare ve teröre karşı hep beraber vereceğimiz, DEAŞ başta olmak üzere yürütülecek mücadeleyle bunu aşabiliriz. Ama şunu görmekten memnun oldum; Sayın Çipras da biz de aynı perspektiften bu sorunun çözülmesi konusunda aynı yaklaşımı benimsiyoruz. Ayrıca bu şunu da gösterdi; Ege denizinin bir barış ve huzur denizi olması lazım. Karşılıklı olarak birbirimizi ihlal yada tacizle veya hava ve deniz sahası üzerinde itham etmek yerine hep beraber oturup Ege’yi gerçek anlamda bir barış ve istikrar denizi haline getirmek bütün insanların gelip gördüğü güzellikler denizi haline getirmek hep beraber görevimiz. İnşallah bunları birlikte geliştireceğiz. Bu güçlü iradeye biz sahibiz.”
Çipras’a Yunanca “hoş geldin” diyen Davutoğlu, ilk fırsatta tekrar Türkiye’de veya Yunanistan’da görüşeceklerini kaydetti.