“BM İklim Değişikliği Zirvesi, İlişkilerimizin Tamiri İçin Fırsat Olabilir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’de yapımı tamamlanan tesislerin açılış töreninde yaptığı konuşmada, sınırımızı ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi ve sonrasında yaşanan gelişmelere değinerek, “Rusya’ya diyoruz ki, gelin bu meseleyi aramızda, kendi sınırları içinde konuşalım, çözüme kavuşturalım. Konuyu, tüm ilişkilerimizin zarar göreceği bir boyuta vardırıp, kimseyi sevindirmeyelim. Pazartesi günü Paris’te yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi, ilişkilerimizin tamiri için bana göre bir fırsat olabilir. Gelin bu fırsatı değerlendirelim” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleştirdiği Balıkesir ziyaretinde, Burhaniye Ticaret Odası tarafından yaptırılan Burhaniye Pelitköy Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim İş Okulu’nun açılışı ile ilçede yapımı tamamlanan 7 eserin hizmete alım törenine katıldı.
Burhaniye’nin yanı sıra Balıkesir’in tüm ilçelerine hizmet verecek, engelli çocukların eğitim ve öğretimlerini gerçekleştireceği merkezin açılış töreninde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, YSK Başkanı Sadi Güven, Askerî Yargıtay Başkanı Ahmet Zeki Liman ve TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra, il ve ilçedeki mülki amirler ile yerel yöneticiler de hazır bulundu.
Açılışı yapılan eğitim merkezinin Burhaniye’ye kazandırılmasına öncülük eden Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ile merkezin yapımında ve faaliyete geçmesinde emeği bulunan Burhaniye Ticaret Odası, Millî Eğitim Bakanlığı ve Burhaniye Belediyesi’ne teşekkür ederek, konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu okul ve tamamlanan diğer yatırımların bölge için hayırlı olmasını diledi.
“BALIKESİR’E YAPILAN KAMU YATIRIMLARI 16 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE”
Türkiye’nin ulaşım alanında önemli yatırımlarından biri olan ve inşası halen devam eden İstanbul- İzmir Otoyolu’nun, Balıkesir’e; hem İstanbul, hem İzmir yönüne olan ulaşımında çok büyük kolaylık sağlayacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılacak Çanakkale Boğaz Köprüsü’ne bağlanacak otoyol ve demiryolunun da Balıkesir’den geçeceğini belirterek, “Eğitimden sağlığa, tarımdan baraj ve göletlere kadar her alanda Balıkesir 13 yılda gerçekten çok büyük hizmetlerle buluştu. Bu dönemde Balıkesir’e yapılan kamu yatırımlarının tutarı 16 milyar liranın üzerindedir. İnşallah, önümüzdeki dönemde bu hizmetler, katlanarak devam edecek” diye konuştu.
“BALIKESİRLİLER ÜLKESİNİN VE MİLLETİNİN İSTİKLALİ İÇİN HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN KAÇINMAMIŞLARDIR”
Balıkesir’in Kurtuluş Savaşı’nda ilk mücadeleyi başlatan şehirlerden biri olduğunu ve Çanakkale Savaşı’nda en çok şehit veren il sıfatı taşıdığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir Balıkesir türküsüne atıfta bulunarak, “Balıkesirliler, annelere giden kara haberler pahasına, ülkesinin ve milletinin istiklali için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamışlardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yaşanan her güzel gelişmenin, Balkanlar’dan Kafkaslara, Kuzey Afrika’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir alanda gönül birliği içinde olduğu kardeşlerini sevindirdiğini; aynı şekilde, Türkiye’nin yaşadığı her sıkıntının, bu kardeşlerini de üzdüğünü ifade ederek, millet olarak bu sorumluluğumuzu görmezden gelemeyeceğimizi, kardeşlerimize sırtımızı dönemeyeceğimizi söyledi.
“BAYIRBUCAK TÜRKMENLERİ ZULÜM ALTINDA EZİLİRKEN, BİZ YÜZÜMÜZÜ BAŞKA TARAFA ÇEVİREMEYİZ”
“Hatay’ın hemen yanı başında Bayırbucak Türkmenleri zulüm altında ezilirken, biz yüzümüzü başka tarafa çevirip oturamayız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette bu kardeşlerimize elimizden gelen her türlü yardımı yaptık, yapacağız. Ama birilerinin Millî İstihbarat Teşkilatımızın kalkıp da Bayırbucak Türkmenlerine, Özgür Suriye Ordusu’na götürmekte olduğu yardımları ihbar etmek suretiyle adeta Millî İstihbarat Teşkilatımızı sanki bir düşman güç ve kurum gibi göstermelerini görmemezlikten gelemeyiz. Ecdadımızın bize bıraktığı en önemli miras, dünyanın neresinde olursa olsun, mağdurun, mazlumun yanında olmaktır. Dünyada bizim kadar geniş bir alanda insani yardım faaliyeti sürdüren herhalde pek nadirdir.”
Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometrelik bir sınırı; sınırın her iki yanında yaşayan insanların da, binlerce yıllık ortak bir geçmişe, ortak bir kültüre ve akrabalık ilişkilerine sahip olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki gelişmelerle yakından ilgilenmesinin tabii olduğuna işaret etti ve şunları söyledi: “Birinci Dünya Savaşı’nın ardından hiçbir tarihî, insani, ahlaki ölçü gözetilmeksizin, tamamen proje ürünü olarak belirlenen sınırlar, aradan geçen bir asır boyunca sadece acı üretmiştir, sorun çıkarmıştır. Bugün Suriye halkı, bir yandan Esed rejiminin, diğer yandan DAEŞ ve diğer terör örgütlerinin, bunlarla birlikte bölge üzerinde farklı hesapları olan çeşitli güçlerin zulmü altında adeta inim inim inlemektedir. Rejimin 380 bin masumu alçakça katletmesi karşısında seslerini çıkarmayanlar, devlet terörü estiren Katil Esed karşısında ses çıkarmayanlar, proje ürünü olduğu her halinden belli olan bir örgütü bahane ederek, bu suça ortak olacak bir tavır içine girmektedir.”
“SURİYE’DE DAEŞ’LE MÜCADELE DEĞİL, BU ÖRGÜT ÜZERİNDEN KÜRESEL BİR HESAPLAŞMA SÖZ KONUSU”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esed rejimi ile DAEŞ, PYD, YPG ve El Nusra terör örgütleri arasında hiçbir fark olmadığının altını çizerek, “Bunların hepsi de Suriye halkına karşı işlenen insanlık suçlarının ortaklarıdır” dedi ve şunları ekledi: “Doğrudan veya dolaylı olarak, Esed’in, DAEŞ’in, PYD’nin, YPG’nin ve PKK’nın arkasında yer alanlar da aynı insanlık suçunun failleridir. Kimse kimseyi kandırmasın; ‘Suriye bizi çağırdığı için gittik.’ Kusura bakmasınlar. 380 bin insanı vatandaşını öldüren bir terör devletinin davetine gitmeye mecbur musunuz? Mecbur değilsiniz, isterseniz gidersiniz, istemezseniz gitmezsiniz. Burası mağdur ve mazlum değil ki. Gayri meşru olan bir terör devleti var ortada. ‘Çağırdı gittim’… Sebep başka. Dert başka. Bunun perde arkasını biz gayet iyi biliyoruz. Onun için kimse kimseyi aldatmasın. Bugün artık Suriye’de, DAEŞ’le mücadele değil, bu örgüt üzerinden küresel bir hesaplaşma söz konusudur. Bayırbucak Türkmenlerinin olduğu bölgede, Lazkiye’nin kuzeyinde DAEŞ diye bir terör örgütü yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın. Hesap, bu bölgeyi boşaltmaktır. Boşalttıktan sonra da art niyetli emelleri için orayı kullanmaktır. DAEŞ’le mücadele konusunda Türkiye kadar samimi ve sonuç alıcı bir mücadele ortaya koyan hiçbir ülke yoktur. Suriye’ye yönelik müdahalelerin amacı DAEŞ’i bitirmek değil, bu bahaneyle bölgede söz sahibi olmaktır. Türkiye olarak biz, sadece ve sadece Suriye halkının güvenliğini, huzurunu, geleceğini düşünüyoruz.”
Suriye halkı güvende olmazsa, Türkiye’nin de güvende olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Soruyorum; Halep’ten kaçan kardeşlerimiz nereye gidecek? Gaziantep’e. Soruyorum; Lazikiye’den Bayırbucak Türkmenlerinin olduğu bölgeden kaçanlar sığınacak bir yer olarak nereye gidecek? Hatay’a. Başka gidecekleri yer var mı? Var; ya Akdeniz’de boğulacaklar veyahut da kaçabilirlerse Batıya kaçacaklar. Ama onlar da zaten kendilerini kabul etmiyor. Ama bizim kapımız her zaman açık” şeklinde konuştu.
“BİRİLERİ, BİNLERCE KİLOMETRE ÖTEDEN GELİP SURİYE ÜZERİNDE SÖZ SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞIYOR”
Esed’in bombardımanı altında kalan Bayırbucak Türkmenlerinin çadırlarda kara kışa hazırlandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin onların yanlarında olacağını söyledi ve konuşmasına şu açıklamalarla devam etti: “Birileri, binlerce kilometre öteden gelip Suriye üzerinde söz sahibi olmaya çalışıyor. Buna karşılık bizi de, 911 kilometrelik sınırımızın ve halkıyla çok yönlü ilişkilerimizin bulunduğu bu bölgeden tecrit etmenin hesabını yapıyorlar. Kimse kusura bakmasın, biz buna asla rıza gösteremeyiz. Hele egemenlik haklarımızın ihlaline, tecavüzüne asla izin vermeyiz.”
Türkiye’nin egemenlik haklarını korudukları için ana muhalefet partisinin ve terör örgütünün arkasında olan partinin, kendilerini eleştirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerimize bomba yağdıranları savunup onların yanında yer alıyorlar. Siz kimden yanasınız? Böyle bir günde bile eğer biz bir olamıyorsak, beraber olamıyorsak ne zaman olacağız? Böyle bir duruma biz rıza gösteremeyiz, milletimiz de göstermez” ifadelerini kullandı.
“İHLALLERİN TEKERRÜR ETMEMESİ İÇİN İKAZLARIMIZI AÇIKÇA YAPTIK”
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kabile devleti olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınırımızı ihlal eden bir savaş uçağının düşürülmesi sonucu Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gelişmelere denk düşecek bir halk hikâyesi anlattıktan sonra şu değerlendirmelerde bulundu: “Biz egemenlik haklarımızın ihlaline sürekli izin verirsek, iz olur, orası bizim toprağımız olmaktan çıkar. Eğer hava sahamızın ihlaline bir değil, iki değil, üç değil, dört değil; ses çıkarmazsak orası iz olur. Onun için egemenlik haklarımızı korumalıyız. Biz, bu konuda geçmişte gerekli müsamahayı ziyadesiyle gösterdik, görüşmelerimizi yaptık. İhlallerin tekerrür etmemesi için her düzeyde ikazlarımızı açıkça yaptık. Buna rağmen ihlallerin devam etmesinin, dostlukla, iyi niyetle, misafirlikle bir ilgisi yoktur. Davetsiz misafir olmaz. Yaşanan hadiseden dolayı gerçekten üzgünüz. Biz böyle olmasını arzu etmezdik. Ama maalesef böyle bir şey oldu. Temenni ederim ki bundan sonra böyle bir şey olmaz. Türkiye olarak hiçbir zaman gerilimin, çatışmanın, husumetin, acının tarafında yer almadık, almayız. Biz ülkemizde, bölgemizde ve tüm dünyada barışın, huzurun, yaşatmanın, güvenli bir geleceğin peşindeyiz. Bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz.”
“İKİ ÜLKE DE ZARAR GÖRÜR”
Türkiye’nin, egemenlik haklarına dokunulmadığı sürece, mücadelesini diplomatik kanallar ve imkânlarla, uluslararası hukuk ve uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yürütmekte kararlı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile Türkiye arasında baş gösteren meselenin büyüyerek yıpratıcı bir hal almasının, başkalarının işine geleceğini; ancak zararı bu iki ülkenin göreceğini dile getirdi.
Rusya’ya “Gelin bu meseleyi aramızda, kendi sınırları içinde konuşalım, çözüme kavuşturalım. Konuyu, tüm ilişkilerimizin zarar göreceği bir boyuta vardırıp, kimseyi sevindirmeyelim” çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu açıklamalarla tamamladı: “Pazartesi günü Paris’te yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi, ilişkilerimizin tamiri için bana göre bir fırsat olabilir. Gelin bu fırsatı değerlendirelim. Rusya Türkiye için önemli olduğu kadar, Türkiye de Rusya için o denli önemli bir ülkedir. Her iki ülkenin de, diğerini gözden çıkarma lüksü yoktur. Biz, bu konuda istekli ve ümitliyiz. Rus tarafının da en kısa sürede bu çizgide olmasını, bu çizgide buluşmamızı ümit ediyorum.”
Açılış törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, beraberindeki heyetle birlikte açılışı gerçekleştirilen okulu gezdi. Okulda yürütülen eğitim ile ilgili bilgiler alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, okul defterini imzalayıp öğrenciler ve veliler ile de sohbet etti.